İngilizce Gramer Konuları

“Yabancı dil bilmek şart” lafını milyon kere duymuşsunuzdur. Artık 1 dil yeterli değil herkes 2 hatta 3 yabancı dil biliyor diye hararetli hararetli konuşup moralinizi yerlerde süründüren akrabalarınız da olmuştur. Sıkmayın canınızı, onlar olayı biraz abartıyor.

Tamam, belki “ yabancı dil bilmek şart” lafı abartı değil. Evet, yabancı dil şart, ama nasıl şart? İngilizce dilinde “merhaba, nasılsın?” seviyesinin üstüne çıkmayı geçtim, o dili iş yerinde kullanabilecek düzeye gelmek şart.

İşte biz de bu yüzden bu işleri ilerletme kararınıza destek olacak, en başlarda bilinmesi mutlaka gereken tüm İngilizce gramer konularını tek bir yazıda toparladık. Tabi tek bir yazıya her bir gramer konusunu sığdıramayacağımız için en önemli olanları listeledik.

Siz konulara bir bakının, gözünüze çarpan “şu konuyu da hiç öğrenemedik” dediğiniz bir şeyler çıkarsa derinlere inen yazılara doğru alalım sizi.

İsimler

Yok artık, onu da biliyoruz demeyin. İngilizceyi iyi öğrenebilmeniz için bir cümledeki her bir kelimeyi ve bu kelimelerin görevlerini tespit edebilmeniz gerekli. Bu nedenle cümledeki isimleri görebilmek, o isim özne mi nesne mi bilebilmek cümleyi anlayıp anlamadığınızı belirliyor.

• Mark went into the city to buy some soap for the bathroom.

(Bu cümlemizde altı çizili 4 kelime isim ve hepsinin de kendi görevleri var. Cümlelerde isimleri tespit edelim ve ayıralım ki kalanlardan hangisi ana fiil hangisi preposition gibi ufak tefek gramer daha rahat görelim. Cümleyi atomlarına ayıralım, her parçasını iyice anlayalım.)

Özne Yüklem İkilisi

Türkçede olduğu gibi, İngilizcede de özne ve yüklem cümlenin kral ve kraliçesi gibidir, cümleye hükmederler. Bazen karmaşık bir tamlamada bazen de hiç beklemediğimiz bir yerde buluruz bu ikiliyi, ama onları bulamıyorsak cümle ne diyor anlamamız mümkün değil.

• I went to the cinema.

( “I” burada özne, past olarak çekimlenmiş “go” da yüklemimiz, ikiliyi bulduk.)

• The fact that I went to the cinema did not influence my decisions on making plans for the day.

(Neymiş? İlk cümleye bakıp ben zaten biliyorum bunları, yazıyı boşuna okuyorum dememek lazımmış. Malesef gerçek hayatta ilk cümlemiz gibi basit cümlelerle karşılaşamayabiliyoruz, o yüzden ikinci cümlemizdeki özne-yüklem ikilimizi de bulalım: “the fact that I went to the cinema” yani “sinemaya gittiğim gerçeği” öznemiz, “did not influence” da  yüklemimiz. Peki ikiliyi bulma püf noktamız ne? Cümlenin tense’i tabi ki, çünkü yalnızca yüklem tense ile çekimlenir. Özneyi de eylemi yapan olarak tespit edebiliriz.)

Tenseler

Yine karşımıza çıktın tense konusu, ama senden korkmuyoruz. Korkmamalıyız da. Sonuçta basit bir gramer kuralısın ve cümlenin hangi zamanda geçtiğine dair bilgi vermek dışında bir önemin yok.

Tenseler gözünüzü korkutmasın, önemli bir konu ama harfi harfine ezberlemeyin. Cümle içinde kullanın, fiil çekimlerini ve kuralları kullanarak öğrenin yeter.

Öyle her bir tense’i de yalayıp yutmanıza gerek yok. Sınavlarda çıkacak tenseleri elbette oturup öğreniyoruz ama 4 ana tense’i bilmeniz günlük kullanım İngilizce için ŞİMDİLİK yeterli. O 4 ana tense de şunlar:

• Simple Present (Geniş Zaman)
• Simple Past (Geçmiş Zaman)
• Present Progressive (Şimdiki Zaman)
• Simple Future (Gelecek Zaman)

Diğer tenseler de önemli ve ayrı ayrı kuralları var, ama onlar bu 4 ana tense üzerinden öğrenebileceğiniz konular, o nedenle bu 4 ana tense’i iyice öğrendikten sonra üzerine ekleme yapabilirsiniz.

Etken ve Edilgen Cümle Yapıları (Active-Passive Voices)

Bir cümlede özne-yüklemi anlamak için yapıyı da kavramak zorunda kalabiliriz, bu nedenle cümlemiz etken yapıda mı yoksa edilgen yapıda mı bilmek lazım.

• I broke the window. (Camı ben kırdım, özne en başta, hemen ardından da yüklem gelmiş, cam ise eylemden etkilenen nesne konumunda kullanılmış.)
• Window was broken. (Cam benim tarafımdan kırıldı, öznemiz değişti bu sefer özne cam oldu, eylem hala aynı, kırma eylemi de yüklem.)

Modal Verbs

Modal’lar tenseler kadar olmasa da cümlenin anlamını iyice değiştirdiklerinden yine bilmemiz gereken bir gramer konusu. Özneden sonra, ana fiilden hemen önce gelen modallardan da en önemlileri şöyle:

• Can: I can walk really fast. (yetenek, yapabildiğim bir eylem)
• Could: It could rain, you know. (ihtimal)
• Must: I must fight the devils and save the world! (gereklilik, ama dıştan bir gelen güçle zorlandığım bir gereklilik değil, kendimden istediğim bir gereklilik)
• Have to: They have to read 4 books this summer. (gereklilik ama dışarıdan gelen bir gereklilik, bu durumda dış etkenimiz okul)
• Might: I might visit you tomorrow. (eylemi belki yaparım, ama belki de yapmam)
• Should: You should go buy some food now. (eylemi yapmam konusunda bir tavsiye)

Bağlaçlar

Son önemli gramer konumuz ise bağlaçlar hakkında. Cümle kurmayı bilmek, cümleyi atomlarına ayırıp her bir kelimeyi anlamak kadar bir de farklı cümleleri birbirine bağlayan kelimeleri anlamak lazım.

Bunu bilmezsek cümlemize etki eden diğer cümleler olumlu mu etki ediyor olumsuz mu anlayamaz, asıl söylenmek isteneni idrak edemeyiz.

En bilinen bağlaçlar ise şöyle:

• But: I know I like you, but sometimes you are mean to me.
• Due to: Due to some problems, the flight is cancelled.
• Because: She does not wash the dishes, because she has other things to do.
• Although: Although I would love to, I cannot visit you tomorrow morning.

En bilinmesi gereken İngilizce gramer konularının sonuna geldik. Elbette daha bir sürü konu, bir sürü ayrıntı var. Ama bir yerden başlamak, ancak bu başlangıç sonrası derinlere inmek lazım. Biz de buradan başlayalım dedik ve sizler için en önemli konuları toparladık. Kolay gelsin.