4.Sınıf İngilizce Kelimeler: Türkçe Anlamları ve Okunuşları (1-10 Ünite)


Türkiye’nin en iyi online İngilizce eğitim sistemi olan Konuşarak Öğren’den ücretsiz konuşma dersi almak için tıklayın !

Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Çocuklara ihtiyacı olan rekabet avantajını sağlamak ve İngilizce konuşma konusunda özgüven kazandırmak için geliştirdiğimiz Konuşarak Öğren Kids platformunu ücretsiz olarak deneyimleyebilirsiniz.
 
Unit 1
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
LateGeçI am sorry, I am late.Özür dilerim, geç kaldım.
OpenAçıkWindow is open.Pencere açık.
WindowpencereOpen the window, please.Lütfen pencereyi aç.
Come inİçeri gelYou may come in.İçeriye girebilirsin.
Right nowŞimdiBe quiet! We are in a lesson right now.Sessiz ol. Şu an dersteyiz.
SitoturmakSit next to your friend.Arkadaşının yanına otur.
PleaseLütfenPlease give me your eraser.Silgini verir misin lütfen.
EatYemek yemekEat your hamburger.Hamburgerini ye.
DrinkiçmekI want to drink tea.Çay içmek istiyorum.
PreparehazırlamakMy mum prepares meal for me everyday.Annem her gün benim yemek hazırlar.
OrderSıraya koymakOrder the pictures.Resimleri sıraya koy.
RuleskurallarWe should follow the rules.Kuralları takip etmeliyiz.
UsekullanmakUse your pencil to draw.Çizmek için kalem kullan.
CircleDaire içine almakCircle the right answer.Doğru cevabı daire içine al.
Needihtiyaç duymakCircle what you need.İhtiyacın olanı daire içine al.
PuppetKuklaI like watching puppet shows.Kukla şovlarını izlemeyi severim.
FindbulmakCan you find my pencil?Kalemimi bulabilir misin?
RequestistekLook at the food list and make your request.Yemek listesine  bak ve isteğini yap.
PermissionizinAsk for permission to leave the class.Sınıftan ayrılmak için izin iste.
SureElbetteSure, you can borrow my pencil.Elbette kalemimi ödünç alabilirsin.
TenOnI am ten years old.10 yaşındayım.
TwentyYirmiI have twenty games in my computer.Bilgisayarımda 20 tane oyun var.
ThirtyOtuzThere are thirty dogs in the house.Evde 30 tane köpek var.
FortyKırkWhen I am forty, I will be old.40 yaşına geldiğimde yaşlı olacağım.
FiftyElliFifty is my favorite number.50 benim favori numaram.
SixtyAltmışSixty is less than seventy.60 70’ten daha azdır.
SeventyYetmişSeventy is more than sixty.70 60’tan daha fazladır.
EightySeksenEighty is not a good age to start a new life.80 yeni bir hayata başlamak için iyi bir yaş değildir.
NinetyDoksanI love number ninety.90 sayısını severim.
HundredYüzMy nephew can count to hundred.Yeğenim 100’e kadar sayabiliyor.
Twenty-fiveYirmi beşI will graduate when I am twenty-five.25 yaşıma geldiğimde mezun olmuş olacağım.
Sixty-fourAltmış dörtMy mother was born in nineteen sixty-four.Annem 1964’te doğmuş
Ninety-eightDoksan sekizI have got ninety-eight dollars in my pocket.Cevimde 98 dolar var.
MissingEksik, kayıpThere is a missing cat in the neighborhood.Mahallede kayıp bir kedi var.
DiceZarRoll the dice.Zarı at.
Unit 2
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
ChildrençocuklarChildren learn a lot from playing.Çocuklar oyun oymaktan bir sürü şey öğrenir.
RepeatTekrar etPlease repeat after me.Lütfen benden sonra tekrarla.
AnimalHayvanThe whale is the largest animal on earth.Balina dünyadaki en büyük hayvandır.
GuessTahmin etmekI guess you will be very busy tonight.Tahmin ediyorum bu akşam çok meşgul olacaksın.
AfricaAfrikaElephants live in Asia and Africa.Filler Asya ve Afrika’da yaşar.
EuropeAvrupaThere many little countries in Europe.Avrupa’da birçok küçük ülke vardır.
AsiaAsyaElephants live in Asia and Africa.Filler Asya ve Afrika’da yaşar.
South / North AmericaGüney / Kuzey AmerikaPeople in South and North America speak different languages.Kuzey ve Güney Amerika’daki insanlar faklı dilleri konuşmaktadır.
AntarcticaAntarktikaAntarctica is very cold place.Antartika çok soğuk bir yerdir.
GermanyAlmanyaGermany is an European country.Almanya bir Avrupa ülkesidir.
SpainİspanyaSpain has many famous football teams.İspanya’nin birçok ünlü futbol takımı vardır.
IndiaHindistanNumber of people in India is very high.Hindistan’daki insanların sayısı çok fazladır.
TurkeyTürkiyeI live in Turkey.Türkiye’de yaşıyorum.
JapanJaponyaPeople in Japan speak Japanese.Japonya’daki insanlar Japonca konuşur.
MexicoMeksikaBean is very common food in Mexico.Fasulye Meksika’da çok yaygın bir yiyecektir.
Saudi ArabiaSuudi ArabistanPilgrims go to Suudi Arabia to visit Mecca.Hacılar Suudi Arabistan’a Mekke’yi ziyaret etmek için giderler.
EnglandİngiltereThe capital city of England is London.İngiltere’nin başkenti Londra’dır.
GermanAlmanI have a foreign friend and he is German.Benim yabancı bir arkadaşım var ve o Alman.
SpanishİspanyolXabi Alonso is Spanish.Xabi Alonso İspanyoldur.
IndianHint, HintliI like watching Indian movies.Hint filmlerini izlemekten hoşlanırım.
TurkishTürkThis is Mehmet. He is Turkish.Bu Mehmet. O Türk’tür.
ArabianArapArabian people are usually in Asia and Africa.Araplar genellikle Asya ve Afrika’da yaşarlar.
EnglishİngilizAn English likes to drink tea with milk.İngilizc çayını sütle içmekten hoşlanır.
MexicanMeksikalıHe is Mexican.O Meksikalı.
JapaneseJaponJapanese people eat raw fish.Japonlar çiğ balık yerler.
Pointişaret et, gösterPoint the right picture.Doğru resmi göster.
LiveyaşamakMy friend lives in Bakırköy.Arkadaşım Bakırköy’de yaşıyor.
Fromitibaren, -denShe is from Turkey.O Türkiye’den-O Türkiye’li.
AgeYaşMy age is 30.Yaşım 30.
CountryülkeAmerica is a beautiful country.Amerika güzel bir ülkedir.
NationalitymilliyetWhat is your nationality?Ulusun nedir?
MatcheşlemekMatch the word with the picture.Kelimeyi resimle eşleştirmek.
ID cardkimlik kartıShow your ID card before entering.Girmeden önce kimlik kartını göster.
ShalwarŞalvarVillagers in Turkey wear ShalwarTürkiye’deki köylüler Şalvar giyerler.
KimonoKimonoJapanese women wear Kimono.Japon kadınlar Kimono giyerler.
FezFesYou wear a fez on your head.Fesi başına giyersin.
PonchoPançoPoncho is not a good dress.Panço güzel bir elbise değildir.
SariSariWomen in India usually wear Sari.Hindistan’daki kadınlar genellikle Sari giyerler.
I thinkbenceI think you are successful.Bence sen başarılısın.
Toy collectionoyuncak koleksiyonuMy brother has a toy collection.Erkek kardeşim oyuncak koleksiyonuna sahip.
DollOyuncak bebekShe loves to play with dolls.O oyuncak bebeklerle oynamaktan hoşlanır.
SoldierAskerSoldiers are waiting near the border.Askerler sınırın yakınında bekliyorlar.
Unit 3
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
Free timeBoş zamanI spend my free time playing computer games.Boş zamanlarımı bilgisayar oynarak geçiririm.
Tickdoğru işareti(Tick) koymakTick 3 sentences.3 cümleye doğru Tick koy
CrossÇapraz (işareti) koymakYou can cross the sentence.Cümleye çapraz işareti koyabilirsin.
CartoonsÇizgi filmlerMy four years old boy watches cartoon all the time.4 yaşındaki oğlum her zaman çizgi film izliyor.
DivingDalış, dalmakDiving requires lots of skills.Dalmak bir çok beceri ister.
RidingBinmeRiding a horse could be fun.At sürmek eğlenceli olabilir.
Playing chessSatranç oynamakPlaying chess improves your intelligence.Satranç oynamak zekanı geliştirir.
ClimbingTırmanmaClimbing is hard when the peak is so high.Zirve yüksek olduğunda tırmanmak zorlaşır.
Doing puzzlesYapboz yapmakDoing puzzles with your child helps him to improve his memory.Çocuğunla yapboz yapmak hafızasını geliştirmesine yardımcı olur.
FishingBalık tutmaTeach me fishing.Bana balık tutmayı öğret.
Collecting coinsMadeni para koleksiyonu yapmakCollecting coins is a hard job.Madeni para koleksiyonu yapmak zor bir iştir.
HobbyHobiReading a book is one of my hobbies.Kitap okumak hobilerimden biridir.
Lip-readDudak okumakI mute TV and try to lip-read to understand people what really say.Televizyonu sessiz konuma getirdim ve insanları anlamak içim dudaklarını okumaya çalıştım.
Tic-Tac-ToeSOS oyunuDuring the lesson we play Tic-Tac-ToeDers esnasında SOS oynarız.
ComicKarikatür-mizah dergisiI buy a comic every week.Her hafta karikatür dergisi alırım.
PairÇiftTeacher says “We should work in pairs.”Öğretmen diyor ki “Çift şeklinde çalışmalıyız.”
Take turnyer-sıra değiştirmekAfter this exercise you take turn. I’ll do the rest.Bu egzersizden sonra yer değiştir. Ben gerisini hallederim.
LineHat, çizgiHold the line.Hattı koruyun.
QuestionnaireanketYou should fill the Questionnaire.Anketi doldurmalısın.
BelowAltındaPut your things below the table.Şeylerini masanın altına koy.
PutKoymakPut your things below the table.Şeylerini masanın altına koy.
WinnerkazananAnd the winner is Michael Jackson.Ve kazanan Michael Jackson.
WateringsulamaI forget watering the plants at home.Evdeki bitkileri sulamayı unutuyorum.
Unit 4
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
Cartoonçizgi filmMy children watches cartoons all the time.Çocuklarım her zaman çizgi film izliyor.
CharacterKarakterOur dog has a good character, and is great with children.Köpeğimizin iyi bir karakteri var ve çocuklarla harika geçiniyor.
ActdavranmakAct just like you know.Bildiğin gibi davran.
ElephantFilI go to see an elephant, a parrot and a dolphin in the zoo.Hayvanat bahçesindeki fili, papağanı ve yunusu görmeye giderim.
ParrotPapağanI go to see an elephant, a parrot and a dolphin in the zoo.Hayvanat bahçesindeki fili, papağanı ve yunusu görmeye giderim.
DolphinYunusI go to see an elephant, a parrot and a dolphin in the zoo.Hayvanat bahçesindeki fili, papağanı ve yunusu görmeye giderim.
Catch a fishBalık yakalamakDon’t give me fish, teach me how to catch a fish.Bana balık verme, nasıl balık tutulur öğret.
CarrytaşımakI carry my books in my bag while going to the school.Okula giderken kitaplarımı çantamın içinde taşırım.
Take photoFotoğraf çekYou can’t take photo in the museum.Müzede fotoğraf çekemezsin.
HeroKahramanSuperman is a hero.Süpermen bir kahramandır.
Heroinekahraman kadınWonderwoman is one of my favorite heroines.Harikakadın benim favori kahraman kadınlarımdan.
Lift weightAğırlık kaldırmaLifting weight may hurt your back.Ağırlık kaldırmak sırtını incitebilir.
RunKoşmakRun like the wind.Rüzgar gibi koş.
Amazingşaşırtıcı, inanılmazIt is an amazing movie.İnanılmaz bir film.
Ropehalat, ipHold the rope, or you will fall.İpi tut yoksa düşeceksin.
MountainDağTo climb a mountain you should have right equipments.Dağa tırmanmak için doğru ekipmana sahip olman gerekir.
CountsaymakMy nephew can count to hundred.Yeğenim 100’e kadar sayabiliyor.
Sing a songşarkı söylemekWhen I am alone I like to sing a song.Yalnız olduğumda şarkı söylemeyi severim.
SpellhecelemekCan you spell your name, please?Lütfen isminizi heceleyebilir misiniz?
ContinentkıtaThere are seven continents in the world.Dünyada 7 tane kıta vardır.
SurnameSoyadıWhat is your surname?Soyadın ne?
HometownMemleketWhere is your hometown?Memleketin neresi?
ManageYönetmekThat man can’t manage a business.O adam iş yönetemez.
Unit 5
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
NumberNumaraHe is the number one.O bir numara.
WashYıkamakWash your car, it is very dirty.Arabanı yıka, çok kirli.
Have dinnerAkşam yemeği yemekWhen I arrive home, I will have dinner.Eve vardığımda, akşam yemeği yiyeceğim.
BrushFırçalamakBrush your teeth twice a day.Dişlerini günde 2 kez fırçala.
EachHer biriMothers love each of their children.Anneler her bir çocuğunu sever.
SmileGülümsemekSmile to your friend.Arkadaşına gülümse.
SpecialÖzelIt is a special gift.O özel bir hediye.
EverywhereHer yerI go everwhere you go.Senin gittiğin her yere ben de giderim.
WeekdaysHafta içiI work on weekdays.Hafta içi çalışırım.
WeekendHafta sonuI sleep at the weekend.Haftasonu uyurum.
MondayPazartesiMonday is the workday.Pazartesi iş günüdür.
TuesdaySalıShe has an appointment on Tuesday.Salı günü randevusu var.
WednesdayÇarşambaThere is a match between Barcelona-Real Madrid on Wednesday.Çarşamba günü Real Madrid-Barcelona arasında maç var.
ThursdayPerşembeWe will leave the town on Thursday.Perşembe günü kasabadan ayrılacağız.
FridayCumaI love Fridays. Because it is the end of the week.Cumaları severim. Çünkü haftanın sonu.
SaturdayCumartesiI play football on Saturdays.Cumartesileri futbol oynarım.
SundayPazarSunday is holy day for Christians.Pazar Hristyanlar için kutsal gündür.
BusyMeşgulDon’t talk to me I’m busy right now.Benimle konuşma şu an meşgulüm.
Daily routineGünlük rutinEating a banana a day is my daily routine.Günde bir tane muz yemek günlük rutinimdir.
InvitationdavetiyeI have an invitation for the birthday party.Doğumgünü partisi için davetiyem var.
Half-TermYarı dönem-yılStudents are going to the half-term concert on Friday.Öğrenciler Cuma günü yarı yıl konserine gidiyor.
MorningSabahI wake up in the morning.Sabahleyin kalkarım.
AfternoonÖğleden sonraA baby is sleeping in the afternoon.Bebek öğleden sonra uyuyor.
NoonÖğle vaktiIt is dangerous to go out in the noon.Öğlen vakti dışarı çıkmak tehlikelidir.
EveningAkşamBefore the evening we go to seaside.Akşamdan önce deniz kenarına gideriz.
NightGeceThe night is dark and full of terrors.Gece karanlık ve terörle dolu.
Unit 6
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
Doing experimentdeney yapmaBe careful while doing experiment.Deney yaparken dikkatli ol.
MicroscopeMikroskopMicroscope provides us to see the tiniest creatures.Mikroskop en küçük yaratıkları görmemizi sağlar.
TubeTüpFill the tube.Tüpü doldur.
BottleŞişeI need a bottle of waterBir şişe suya ihtiyacım var.
MagnifierBüyüteçIf you have a difficulty to read, use a magnifier.Eğer okuma zorluğun varsa, büyüteç kullan.
Lab coatLaboratuvar önlüğüWear a lab coat before entering the lab.Laboratuvara girmeden önce laboratuvar önlüğü giy.
GlassBardakI need a glass of water.Bir bardak suya ihtiyacım var.
GogglesGözlükGoggles prevent your eyes from harmfull effects of experiments.Gözlükler seni deneylerin zararlı etkilerinden korur.
InİçindeWater is in the bottle.Su şişenin içindedir.
OnüzerindeThere is a book on the table.Masada kitap vardır.
NearyakınThe sport centre is too near.Spor merkezi çok yakın.
BehindarkasındaLook at your behind.Arkana bak.
In front ofÖnünde30 men are waiting in front of you.30 kişi önünde bekliyor.
EquipmentekipmanWith the right equipment you can do anything.Doğru ekipmanla herşeyi yapabilirsin.
LabelEtiketlemekDon’t label people according to their appearences.İnsanları görünüşlerine göre etiketleme.
BookcaseKitaplıkBooks are on the bookcase.Kitaplar kitaplıkta.
Coverörtmek, kapatmakSome women cover their heads.Bazı kadınlar başlarını örter.
MixkarıştırmakMix true ingredients gently.Doğru malzemeleri nazikçe karıştır.
FoldkatlamakSophie, can you help me fold the laundry when it’s dry?Sophie çamaşırlar kuruduğunda bana katlamama yardımcı olur musun?
PeelsoymakPeel the potato.Patatesi soy.
PourdökmekPour some water in it.İçine biraz su koy.
ShakeSallamakShake your hand firmly.Elini sıkıca salla.
PlantbitkiPlants absorb water.Bitkiler suyu emer.
Put into ordersıraya koymakListen and put the sentences into order.Dinle ve cümleleri sıraya koy.
CarnationKaranfilPut the carnations in the vase.Karanfilleri vazoya koy.
Food coloringGıda boyasıAdd some food colorings to do candy.Şekere biraz gıda boyası kat.
Retelltekrar anlatmakRetell the experiment.Deneyi tekrar anlat.
LettuceMarulUse “lettuce” this time.Bu seffer marulu kullan.
AbsorbemmekPlants absorb water.Bitkiler suyu emer.
Fizzy drinkGazlı içecekMake a lemonade fizzy drink.Limonlu gazlı içecek yap.
ScientistBilim insanıLet’s do an experiment for little scientists.Bilim adamları için deney yapalım.
Baking sodaKarbonatDon’t forget to add baking soda.Karbonatı eklemeyi unutma.
StirkarıştırmakAdd some baking soda and stir.Biraz karbonat ekle ve karıştır.

Unit 7
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
JobİşMy job is teaching English.İşim İngilizce öğretmek.
BuildingbinaI live in that building.O binada yaşıyorum.
OfficermemurMy uncle is an officer.Amcam memur.
ActorAktörActors and Actresses earn lot of money.Aktörler ve Aktrisler çok para kazanıyor.
ActressAktrisActors and Actresses earn lot of money.Aktörler ve Aktrisler çok para kazanıyor.
DoctordoktorI will be a doctor.Doktor olacağım.
EngineerMühendisEngineers build bridges and tall buildings.Mühendisler köprü ve uzun binalar inşa ederler.
PolicemanpolisA Policeman catches bad people.Polis kötü adamları yakalar.
PolicewomanKadın PolisA Policewoman is searching people.Kadın polis insanları arıyor.
FarmerÇiftçiFarmers grow plants.Çiftçiler bitki yetiştirir.
NurseHemşireA nurse takes care of patients.Hemşire hastalara bakar.
BusinessmanİşadamıA businessman builds new job areas.İş adamı yeni iş alanları kurar.
WorkerİşçiBusinesses must protect workers’ rights.İş yerleri çalışanların haklarını korumalı.
PasteYapıştırmakDon’t copy and paste your homework from Internet.Ödevini internetten kopyala ve yapıştır yapma.
Mimetaklit etmekMime the jobs of people.İnsanların işlerini taklit et.
FactoryFabrikaFactories produce new things.Fabrikalar yeni şeyler üretir.
Get upKalkShe gets up at 7 a.m. .O saat 7’de kalkar.
CollageKolajPrepare a collage about a person’s job.Kişinin işi hakkında kolaj hazırla.
FlyUçmakFly like the wind.Rüzgar gibi uç.
DrivesürmekI can drive a car.Araba sürebilirim.
IllustrateörneklemekIllustrate the steps of an experiment with simple instructions.Deneyin adımlarını basit talimatlarla örnekle.
accordion bookakordeon kitapPrepare an accordion book.Akordeon kitabı hazırla.
VisualGörselPrepare a visual about your parents and their jobs.Ebeveynlerin ve onların işleri hakkında görsel hazırla.
ColumnsütunPlace the name into columns.İsmi sütuna yerleştir.
SchoolOkulThis school has got thousand students.Bu okulun 1000 tane öğrencisi var.
HospitalHastaneThis is a hospital with high quality.Bu yüksek kaliteli bir hastanedir.
FarmÇiftlikThere are lots of cows in the farm.Çiftlikte bir çok inek bulunmaktadır.
Fire stationİtfaiyeThe fire station is hiring new fire-fighters.İtfaiye yeni itfaiyeciler işe almakta.
DrawingÇizimDa Vinci’s drawings are extraordinary.Da Vinci’nin çizimleri sıradışı.
Displaygöstermek, sergilemekDisplay to your friend.Arkadaşına göster.

Unit 8
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
DressElbiseIt is a blue dress.O mavi bir elbise.
TrouserPantolonYour trouser is dirty.Pantolonun kirli.
HatŞapkaIt is a sunny day, don’t forget your hat.Güneşli bir gün, şapkanı unutma.
JacketCeketWear your jacket, it is cold.Ceketini giy hava soğuk.
ShoeAyakkabıMy shoes are old.Ayakkabılarım eski.
BootÇizmeIn winter you should wear boot.Kışın bot giymelisin.
DescribeTanımlamakDescribe your family.Aileni tanımla.
SocksÇorapSocks can smell very bad.Çorap çok kötü kokabilir.
BlouseBluzThe girl’s blouse is very beautiful.Kızın bluzu çok güzel.
SkirtEtekSkirts in the shop are cheap.Dükkandaki etekler ucuz.
Flip-flopsParmak arası terlikFlips-flops are always trend of summer-time.Parmak arası terlikler daima yazın trendi olmuştur.
ScarfEşarpMany women in Turkey wear scarf.Türkiye’deki birçok kadın eşarp takmaktadır.
SweaterKazakMy grandmother is knitting a sweater.Büyükannem kazak örüyor.
JeansKotBlue jeans company sell jeans.Blue Jeans şirketi kot pantolon satmaktadır.
CapşapkaA cap protects you from hot weather.Şapka seni sıcak havada korur.
CoatCeketThe coat is leather.Bu ceket deri.
SeasonSezon, mevsimThere are less tourists in Turkey in this season.Bu sezonda Türkiye’de daha az turist var.
SpringbaharFlowers bloom in spring.Çiçekler baharda açar.
SummerYazSummer is very hot and dry.Yaz çok sıcak ve kurudur.
Fall / AutumnSonbaharLeaves of trees fall in fall.Ağaçların yaprakları sonbaharda düşer.
WinterKışIt can snow in winter.Kışın kar yağabilir.
HotSıcakIt is hot tea.Sıcak çay.
WarmIlıkBabies should drink warm liquids.Bebekler ılık sıvıları içmeli.
CoolserinThe weather in spring is usually cool and cold.Baharda hava genellikle serin ve soğuk.
ColdSoğukThe weather in spring is usually cool and cold.Baharda hava genellikle serin ve soğuk.
Weather conditionsHava koşullarıWeather conditions in the east is getting worse.Doğudaki hava koşulları kötüye gidiyor.
RainYağmurThe rain is going on.Yağmur devam ediyor.
RainyYağmurluIt is a rainy day.Yağmurlu bir gün.
SnowKarThere are lots of snow over the roof.Çatıda çokça kar var.
SnowyKarlıToday will be snowy.Bugün karlı olacak.
SunGüneşSun is in the sky.Güneş gökyüzünde.
SunnyGüneşliI like sunny days.Güneşli günleri severim.
WindrüzgarRun like the wind.Rüzgar gibi koş.
WindyrüzgarlıMountain peaks are windy.Dağ zirveleri rüzgarlıdır.
FogSisThere is a fog over the sea.Denizin üstünde sis vardır.
FoggySisliIstanbul wakes up a foggy day.İstanbul sisli bir güne uyanır.
CloudBulutThose are rain clouds.Onlar yağmur bulutları.
CloudyBulutluCloudy days makes me feel depressed.Yağmurlu günler beni depresif hissettirir.
Put onGiymekPut on your clothes, we are going out.Elbiseni giy, dışarı çıkıyoruz.
WearGiyinmekWear your jacket, it is cold.Ceketini giy hava soğuk.
TakeAlmakShut up and take my money.Kapa çeneni ve paramı al.
UmbrellaŞemsiyeI need an umbrella on rainy days.Yapmurlu günlerde şemsiyeye ihtiyacım var.
SunglassesGüneş gözlüğüSunglasses may protect you from the harmful effects of direct sun.Güneş gözlükleri seni güneşin zararlı etkilerinden koruyabilir.
SweatshirtKazakI am looking for different sweatshirt models.Farklı kazak modelleri arıyorum.
GloveseldivenIn cold weather don’t forget to wear gloves.Soğuk havada eldiven giymeyi unutma.
BorrowÖdünç almakYou can always borrow money from banks with interest.Her zaman bankalardan faizle birlikte para ödünç alabilirsin.
BrokenKırıkMy heart is broken.Kalbim kırık.
LostKayıpShe is lost.O kayıp.
DirtyKirliMum is washing my dirty clothes.Annem kirli elbiselerimi yıkıyor.
Rectangulardikdörtgen biçimindeA farmer has a rectangular-shaped field.Çiftçinin dikdörtgen biçiminde tarlası var.
Triangularüçgen şeklindeNowadays young people try to build triangular-shaped bodies.Bugünlerde gençler üçgen şeklinde vücutlar yapmaya çalışıyorlar.
AccessoryAksesuarI am thinking to buy a beautiful accessory for my wife.Karım için güzel bir aksesuar almayı düşünüyorum.
Cut outKesmekCut out the clothes from the book.Elbiseleri kitaptan kes.
Unit 9
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
EnergeticEnerjikHe is a energetic person.O enerjik birisi.
FunnyKomikHow funny that is.Ne kadar da komik.
ShyUtangaçShe is too shy.O çok utangaç.
QuiteSessizBe quiet, please.Sessiz olun, lütfen.
HardworkingÇalışkanA hardworking student always does his homework.Çalışkan bir öğrenci her zaman ödevini yapar.
PoliteKibarA polite gentlemen opens the door to the guests.Kibar adam konuklara kapıyı açar.
CleverzekiHe can solve every question. He is very clever.O her soruyu çözebilir. O çok zekidir.
CheerfulNeşeliThe dog loves to play with people. It is cheerful and friendly.Köpek insanlarla oynamayı seviyor. O neşeli ve arkadaş canlısıdır.
FriendlyArkadaş canlısıThe dog loves to play with people. It is cheerful and friendly.Köpek insanlarla oynamayı seviyor. O neşeli ve arkadaş canlısıdır.
BlondeSarışınA blonde woman is passing by.Sarışın bir kadın geçiyor.
FairAçık (saç)She has fair hair.Onun açık renkte saçı var.
DarkkaranlıkDon’t walk in the dark.Karanlıkta yürüme.
StraightDüzA drunk person can not walk straight.Sarhoş insan düz yürüyemez.
WavyDalgalıSea is wavy today.Deniz bugün dalgalı.
CurlyKıvırcıkI think people with curly hair are more beautiful.Bence kıvırcık saçlı insanlar daha güzel.
MustacheBıyıkYou have a thing on your mustache.Bıyığında bir şey var.
BeardSakalShave your beard.Sakalını kes.
Look likeGibi görünmek, benzemekShe looks like my brother.Anneme benziyor.
MaskmaskeSome people hide behind their masks.Bazı insanlar maskelerinin arkasına gizlenir.
CelebrityünlüThere are many celebrities in Nişantaşı.Nişantaşında bir çok ünlü vardır.
DrawçizmekCan you draw an elephant?Fil çizebilir misin?
TalentedYetenekliMessi is a very talented footballer.Messi çok yetenekli bir oyuncudur.
RudeKabaSwearing is a rude behaviour.Küfür etmek kaba bir davranıştır.
PhysicalFizikselAfter illness, I need to gain my physical strength back.Hastalıktan sonra fiziksel gücümü geri kazanmalıyım.
BodyVücutHis body shape is like an apple.Onun vücut şekli elma gibi.
SlimİnceMy sister doesn’t eat anything, she has a slim body.Kız kardeşim hiçbir şey yemiyor, o ince bir vücuda sahip.
FashionableModaya uygunWear fashioanable clothes.Modaya uygun kıyafetler giy.
AddEklemekAdd some salt on it.Üzerine biraz tuz ekle.
Unit 10
İngilizceTürkçeÖrnek CümleTürkçesi
MenuMenüChoose your meal from the menu.Yemeğini menüden seç.
SoupÇorbaThis soup is cold.Bu çorba soğuk.
ChickenTavukA chicken is my favorite supper.Tavuk benim favori yemeğim.
FishBalıkDon’t give me fish, teach me how to catch a fish.Bana balık verme, nasıl balık tutulur öğret.
Ice-creamDondurmaIt is very hot today, I want to eat an ice-cream.Bugün çok sıcak, dondurma yemek istiyorum.
BreakfastKahvaltıWhat do you have at breakfast?Kahvaltıda ne yersin?
LunchÖğle yemeğiFor lunch, I will eat a tost.Öğlen yemeğine tost yiyeceğim.
DinnerAkşam yemegiWe are going to dinner tonight.Akşam yemeğine gideceğim.
FilldoldurmakFill the blanks with right answers.Boşlukları doğru cevaplarla doldur.
Picnic basketPiknik sepetiDon’t forget to get the picnic basket.Piknik sepetini almayı unutma.
Take notenot almakTake not while listening.Dinlerken not al.
Main courseAna yemekWhat is the today’s main course?Bugünün ana yemeği nedir?
DrinksİçeceklerDrinks are on me.İçecekler benden.
DessertstatlılarLook at the desserts list.Tatlı listesine bak.
LemonadelimonataI can drink cold lemonade.Soğuk bir limonata içebilirim.
CoffeeKahveCoffee makes you awake.Kahve seni uyanık tutar.
TeaÇayTea with bread ring is definitely delicious.Çayla simit kesinlikle lezzetlidir.
Orange juiceportakal suyuOrange juice is good for your health.Portakal suyu sağlığın için iyidir.
WaterSuWater is important for every living.Su her bir canlı için önemlidir.
ChipscipsThis chips are expensive.Bu cipsler pahalıdır.
Hot dogSosisliFor breakfast I eat a hot dog.Kahvaltıda sosisli yerim.
Cupcakeküçük kek, çörekGirls want to open a cupcake shop.Kızlar çörek dükkanı açmak istiyor.
HungryThere are many hungry people in the world.Dünyada bir sürü aç insan var.
ThirstysusuzCan you give me some water? I am really thirsty.Biraz su verebilir misin? Çok susadım.
FullTam, doluThat’s enough, my glass is full.Bu kadar yeter, bardağım dolu.
YummyNefisThese Turkish delights are yummy.Bu lokumlar nefis.
Turkish delightLokumThese Turkish delights are yummy.Bu lokumlar nefis.

Çocuklara ihtiyacı olan rekabet avantajını sağlamak ve İngilizce konuşma konusunda özgüven kazandırmak için geliştirdiğimiz Konuşarak Öğren Kids platformunu ücretsiz olarak deneyimleyebilirsiniz.
Çocuklar için özel olarak hazırlanan içerikler eşliğinde Amerikalı eğitmenlerle Ücretsiz 3 İngilizce Konuşma Dersi Programımıza buraya tıklayarak başvurabilirsiniz.
Linki sevdikleriyle paylaşan tüm ziyaretçilerimize paylaştığı kadar ücretsiz ders kazanma imkanı sunuyoruz!
Bir çok çocuğun bu ücretsiz hizmet sayesinde Amerikalı eğitmenlerle görüşme fırsatı yakalamasını sağlamak için hemen tıklayın.

Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren

Adınızı soyadınızı giriniz!

Geçerli bir e-posta adresi giriniz!

Geçerli bir cep telefonu numarası giriniz!

Şifreniz en az 4 karakter olmalıdır!

Bilgileri eksiksiz doldurunuz!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Son Yazılar

İngilizcenizi Geliştirin

Türkiye'nin %100 başarı garantili tek online İngilizce kursunu ücretsiz deneyin.

Adınızı soyadınızı giriniz!

Geçerli bir e-posta adresi giriniz!

Geçerli bir cep telefonu numarası giriniz!

Şifreniz en az 4 karakter olmalıdır!

Bilgileri eksiksiz doldurunuz!

Bilgi Mesajı