Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Hayatlarının her anında rahatlıktan vazgeçmeyen ve refah seviyesi olarak incelediğimizde de oldukça iyi koşullar altında varlıklarını sürdüren Avustralya halkı, kullandıkları dil konusunda da bir o kadar rahattır. Daha önceki içeriklerimizde bahsettiğimiz İngiliz ve Amerikan İngilizcelerinden farklı olarak, Avustralya İngilizcesi, harflerin seslendirilmesi gibi nüans farklılıklarından ziyade kullanılan kısaltmalarıyla ünlüdür. Hatta Avustralya İngilizcesi ile ilgili anlatılan bir efsaneye göre Avustralyalılar sözcükleri daha hızlı söylemek istedikleri için kısaltmalara başvurmaktadır. Kullandıkları kısaltmalar bazen söz konusu İngilizce kelimeden uzun olsa da, aslında burada amaç kelimelerin daha hızlı ve kolay bir biçimde rahatlıkla kullanılması. Örneğin: İngilizce konuşmak anlamına gelen talk kelimesinin Avustralya İngilizcesinde yakker olarak kullanılması, para anlamına gelen money kelimesinin Avustralya’da moolah şeklinde seslendirilmesi yukardaki efsaneyi doğrular nitelikte kabul edilebilir. Tabii, uzatmalar olduğu gibi kullanılan çeşitli kısaltmalar da Avustralya İngilizcesini, İngiliz ya da Amerikan İngilizcesinden ayıran noktalardandır. Bu kelimelerin ya da cümlelerin neler olduğunu içeriğimizin devamında öğreneceksiniz.
Eğer Avustralya’da yaşamaya niyetli biriyseniz ya da bu ülkeyi yakın zamanda ziyaret etmeyi planlıyorsanız, içeriğimizde sizlere bahsedeceğimiz tüm günlük bazı ifadeleri öğrenmek, bu ülkedeki yaşantınızı kaliteli hale getirmek için son derecede önemlidir. Zira bir şeyler içmek için gittiğiniz bir kafedeki garsondan tutun da, haber kanalındaki çeşitli konuşmalarına tanıklık edeceğiniz başbakan bile Avustralya İngilizcesine özgü bu kelime ve ifadeleri kullanacaktır.
Avustralya İngilizcesi Konuşmanın Püf Noktaları
Avustralya İngilizcesi konuşurken nelere dikkat etmeliyiz? Nasıl konuşursak Avustralyalılar tarafından iyi anlaşır ve onlarla etkili iletişim kurabiliriz? Bu soruların cevabını ve Avustralya İngilizcesi konuşmanın püf noktalarını sizler için derledik:
- Avustralya aksanı üzerine çalışırken bilmeniz gereken en önemli şey, kelimeleri ağır bir biçimde sakince telaffuz etmek. Sesli harflerin ekstra bir biçimde uzatılması önemli bir ayrıntı. Yavaş yavaş konuşmanın bizleri pek zorlayacağını düşünmüyoruz, ne dersiniz? ☺
- Bir diğer yaygın olan telaffuz şekli de, kelimelerin sonlarındaki harfleri atlayarak kullanmak. Avustralyalılar genellikle pek çok kelimenin sonundaki harfleri atlarlar. Örneğin: Ne soru ifadesinin yerine kullanılan “What?” kelimesi “Wha?” şeklinde söylenirken; Meeting, going ve trying gibi sözcüklerin sonundaki ‘’g’’ sesi kullanılmaz.
3) Kelimelerin sonlarındaki harfleri değiştirerek kullanmak da Avustralya İngilizcesi konuşmanın bir püf noktasıdır. Kelimelerin sonlarındaki harflerin yerine farklı harfler kullanarak kelimeleri değişik bir şekilde seslendirmek, İngilizcenin dönüştürülerek Avustralya halkının tarafından kullanılmasına yaygın bir örnek oluşturur. Süper şeklinde Türkçeye kazandırılan super, sonra anlamına gelen after, akşam yemeği olarak bilinen dinner kelimelerinin supah, aftah, dinnah şeklinde yeniden biçimlenmesi bu konuda verebileceğimiz güzel bir örnektir.
4) İngilizcede yer alan “Oo” seslerini “ew” seslerine dönüştürerek kullanmak da Avustralya İngilizcesinin önemli bir kuralıdır. İçinde “oo,” harfleri/sesleri geçen kelimelerdeki sesleri telaffuz ederken buna dikkat etmeli, söyleniş biçimlerini değiştirmelisiniz. Bu duruma verilecek en iyi örnekler: havuz anlamına gelen pool ve okul olarak bilinen school kelimeleridir. Avustralyalılar bu kelimeleri okurken ‘’oo’’ seslerini değiştirerek, bu kelimeleri pewl, skewl diye değiştirirler.
5) Avustralyalılar sözcüklerin sonuna denk gelen ‘’r’’ seslerini yutarak, örneğin “forever” ve “together” kelimelerini “foreva” ve “togetha” olarak telaffuz ederler. Ayrıca ‘’g’’ sesini de kullanmayabilirler. Örneğin “fishing”, “driving” gibi kelimeleri “fishin’” ve “drivin’” olarak seslendirebilirler.
Avustralya’da Çok Yaygın Olarak Kullanılan 16 Kelime / Cümle Kalıbı
1) “Aussie”
Avustralyalılar kendi milliyetlerini ifade edecekleri herhangi bir anda İngilizcede yaygın olarak kullanımının aksine ‘’Australian’’ kelimesi yerine, kendilerine göre daha kısa, dostça ve sevimli bir ifade olduğundan ’’Aussie’’ kelimesini kullanmaktadır.
2) “Mate”
İngiltere’de de yaygın olarak kullanan ‘’mate’’ sözcüğü; İngilizcede arkadaş anlamına gelmektedir. Avustralya’da bu anlamda kullanılan bu kelimenin farklılığı, anlamdan ziyade söyleniş şekliyle İngiliz İngilizcesinden ayrılmaktadır. Anlamı? Kelimeleri yavaş ve uzun bir biçimde söylemeyi seven Avustralyalılar, bu kelimeyi de oldukça uzun bir biçimde, ortadaki ‘’a’’ sesini uzatarak kullanırlar. Aynı zamanda ‘’mate’’ sözcüğü Avustralya’da samimi bir iletişimin başlangıcı olarak, bir hitap sözcüğü şeklinde de yer almaktadır.
3) “G’day”
Avustralya’da ağırlıklı olarak erkekler tarafından seslendirilen bu cümle kalıbı, günün her saatinde verilebilecek genel bir selamlaşma sözcüğüdür. Ve yine erkekler tarafından yukarda anlamını verdiğimiz ‘’mate’’ kelimesiyle birlikte kullanılmaktadır. Bu anlamda “G’day, mate!” cümlesi sohbete başlamak için yaygın bir cümle kalıbıdır.
4)“How are you going?”
Nereye veya nasıl gittiğimizden çok uzak bir anlama sahip olan bu cümle, Avustralyalılarca “nasılsın?’’, “iyi misin?’’ , ‘’nasıl gidiyor? ya da yapılan bir işle ilgili karşı tarafın yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamak yerine sorulabilir. Bu soruya vereceğiniz alternatif yanıt ruh halinizi söyleyip, karşı tarafın da nasıl olduğunu sormak ya da yardıma ihtiyacınız olup olmadığını belirtmek olabilir.
5) “Good on ya”
“Good on you” kalıbının kısaltılmış hali olan ‘’good on ya’’ karşı tarafa bir konuda onay vermek ya da onu takdir etmek için kullanılır. Bu durumun yanı sıra gündelik konuşmalarda “gerçekten mi?”, “işte bu!” vs. gibi ifadeler yerine ve iletişime girilen kişiyi hafif alaycı bir biçimde iğnelemek istendiğinde de dile getirilebilir.
6) “I am stuffed.”
Bu cümle, Amerika’da kişinin tıka basa doyduğunu anlatmak için kullanılsa da, Avustralya’da bu durum tamamen farklıdır. Nasıl mı? Avustralyalılar bu cümleyi yorgun olduklarını ifade etmek ya da başlarının belada olduğu zamanları anlatırken kullanırlar.
7) “No worries”
Avustralyalılar için bu cümle bir nevi hayat kurtarıcı niteliktedir. Öyle ki bu cümle, “Rica ederim”den “Sakin ol”a kadar birçok anlamda karşı tarafa söylenebilir kullanılır. Avustralya’ya giderseniz bu cümleyi farklı durumlarda duyarsanız şaşırmayın. ☺
8) “Togs”
Avustralyalılar, denize ya da havuza gidecekleri her anlarında herkesin olduğu gibi deniz şortuna ihtiyaç duyar. Ancak bu ihtiyacın Avustralya’da ‘’togs’’ olarak nitelendirilen ayrı bir kelime ifadesi söz konusu.
9) “Barbie”
Görür görmez ilk düşündüğünüzün aksine bir oyuncak türünden çok uzak olan ‘’barbie’’ kelimesi Avustralya halkı tarafından çokça sevilen ve her fırsatta düzenlenen bir aktivite olan ‘’barbekü’’yü ifade ederken kullanılır.
10) “Esky”
Barbekü aktivitesini düzenlerken büyük ölçüde yardımcı olacak bir kelimeye geldi sıra: ‘’Esky’’ Avustralyalıların yaygın bir biçimde kullandığı taşınabilir içecek soğutucusunu anlatan esky, Avustralya’da oldukça işinize yarayabilir. Neden mi? Avustralya’da yazlar düşündüğünüzden de sıcak geçebilir, bizden söylemesi. ☺
11) ‘’Crikey!’’
Avustralya’da bir ünlem olarak kullanılan bu kelime, herhangi bir olay karşısındaki şaşkınlığı, hayreti ya da olaya pek de inanmamayı ifade eder. Kelimenin yazıldığı yer ile ilgili de bir dipnot verecek olursak, bir ünlem kelimesi olduğundan sonuna ünlem işareti koymayı unutmamanız gerektiği.
12) ‘’Streuth’’
Avustralya İngilizcesinde “crikey” kelimesiyle eş anlamlı olan bir kelime olan ‘’streuth’’, bir olay karşısındaki şaşkınlık ve hayret belirtmek kullanılır. Ancak burada telaffuz konusuna ayrıca bir dikkat etmeniz gerekiyor. Kelimeyi mümkün olduğunca uzatmanız gerektiğini artık biliyorsunuz. Örnek cümle:
“Streuth! You were nearly attacked by a shark?”
“Vay canına! Neredeyse bir köpek balığının saldırısına mı uğruyordun?”
13) ‘’Fair Dinkum’’
Avustralya’daki altın madenlerinde kullanılmaya başlanan “Dinkum” kelimesinin kökeni aslında ‘’gerçek’’ veya iyi altın’’ anlamıyla Çince’ye dayanmaktadır. 1800’lü yıllardaAvustralya’da altın arayan pek çok Çinli varlığı sebebiyle dile yerleşen bu sözcük, Avustralya İngilizcesine zamanla yerleşip, yüzyıllardır kullanılmaya devam etmiştir. “Fair dinkum’’ kalıbı Avustralya İngilizcesinde çokça kullanılmaktadır. Eğer Avustralya’da bir kişinin söylediğine katılıyor ya da onun söylediği gerçekliği doğruluyorsanız, “fair dinkum” cümle kalıbını kullanabilirsiniz.
Örnek cümle:
“It’s true mate! Fair dinkum.”
“Bu doğru, dostum! Gerçekten.”
14) ‘’Heaps Good’’
Avustralyalı gençler arasında yaygın olan bu cümle kalıbı, bir şeyin çok olduğunu ifade etmek istediklerinde kullanabilecekleri very kelimesi yerine heaps sözcüğünü tercih etmeleriyle oluşmuştur. Yani “heaps good” ifadesi aslında “very good,” yani, “çok iyi” demektir.
Örnek cümle:
‘’Heaps good work,Ali.’’
‘’İyi iş Ali.’’
15) ‘’Fully Sick’’
Avustralyalılar bir şeyin çok iyi durumda olduğunu, gereğinden fazla harikalığını vurgulamak istedikleri durumda ‘’fully sick’’ cümle kalıbını kullanırlar. Bu cümle kalıbını beğendiğiniz şey ne olursa olsun, ifade etmeniz gereken herhangi bir yerde seslendirebilirsiniz.
Örnek cümle:
‘’The film was fully sick yesterday!’’
‘’Dünkü film harikaydı!’’
‘’Wow, nice car! Fully sick!’’
‘’Vay canına, güzel araba! Acayip iyi!
16) ‘’True Blue’’
Avustralya İngilizcesine özgü yaygın olarak kullanılan son ve belki de en önemli sözümüz ‘’True Blue’’ ya geldi sıra. İngilizcede “the real thing” diye ifade edilen, bir şeyin en iyi, ideal, orijinal, gerçek olduğunu ifade eden sözün Avustralya versiyonu olarak kullanılan ‘’true blue’’ bahsi geçen şeyin orijinal, doğru ya da dürüst olduğunu simgelemektedir.
Günlük Hayatta İşinize Yarayabilecek Diğer Avustralya İngilizcesi Kelime/ Cümle Kalıpları ve Anlamları
Mushie: Mantar
Sunnies: Güneş gözlüğü
Furphy: Günlük hayatta yaygın kabul gören ancak gerçek olmayan hikâye veya dedikodu
Billy: Su kaynatmak için kullanılan su ısıtıcısı
Cossie: Mayo
Prezzy: Hediye
Brekkie: Kahvaltı
Chrissie: Noel
Bikkie: bisküvi
To cost big bikkies: Bir şeyin çok pahalı olmasını ifade ederken kullanılır.
Exy: Pahalı
Footy: Avustralya futbolu
Lippy: Ruj
Lollies: Lolipop şeker
Mozzie: Sivrisinek
Polly: Polis memuru
Pozzy: İyi konumlanmış olmak
Bizzo: İş
‘’Mind your own bizzo”: “Kendi işine bak”)
Ambo: Ambulans, Ambulans Sürücüsü
Milko: Sütçü
Nasho: Zorunlu Askerlik
Relo: Akraba
Servo: Benzin İstasyonu
Vego: Vejetaryen
Smoko: Sigara Molası
Defo: Kesinlikle
Muso: Müzisyen
Preggo: Hamile
Rego: Araç Kaydı
Arvo: Akşamüstü
Evo: Akşam
Avo: Avokado
Aggro: Agresif
Seppo: Amerikalı
Banana Bender: Queensland’li
Dog’s breakfast: Kaos, kargaşa
Big Smoke: Sydney gibi büyük şehirleri tanımlarken kullanılan ifade
‘’Give it a burl’’: “Dene bakalım!”
Grinning like a shot fox: Tatmin olmuş, mutlu
London to a brick: Kesinlik veya yüksek olasılık bildirme
Good oil: İyi bir fikir veya bilgi
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren