Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
İngilizce öğrenirken belki de en hayati konulardan biri hastalandığımızda kendimizi ifade edebilmemiz ve bu durumda İngilizce hastalık isimlerini bilmektir. Yurt dışına çıktığınızı hayal edin. Bir sağlık sıkıntısı yaşamanız durumunda hastaneye gitmeniz kaçınılmazdır. Eğer kendinizi iyi bir şekilde ifade edemez ve şikayetinizi anlatamazsanız tedavi edilmeniz imkansız olmasa da biraz zor olacaktır. Ancak üzülmeyin sizler için hazırladığımız bu içerikten sonra hastalıklarınızı rahatlıkla İngilizce olarak ifade edebileceksiz. İngilizce hastalık isimleri konusuna değinmeden önce muhtemel hasta-doktor diyaloglarına bakalım.
İngilizce Hasta-Doktor Diyalogları
- Raise your head: Başınızı kaldırın
- I’d like something for a cold: Soğuk algınlığı için bir şeyler istiyorum
- I feel weak: Kendimi kötü hissediyorum
- I don’t feel well: Kendimi iyi hissetmiyorum
- Where does it hurt?: Nereniz ağrıyor?
- What is troubling you?: Şikayetiniz nedir?
- I have a fever: Ateşim var
- I have a headache: Başım ağrıyor
- I have a sore back: Sırtım ağrıyor
- I have a stomachache: Karnım ağrıyor
- I can not sleeping well: İyi uyuyamıyorum
- Does it hurt here?: Burada ağrı var mı?
- What kind of pain?: Nasıl bir ağrı?
- How long have you had this pain?: Ne zamandır ağrınız var?
- For a long while: Uzun zamandır
- I need to examine you: Sizi muayene etmem gerek
- Lie down here please: Şuraya uzanın lütfen
- Take a deep breath: Derin bir nefes alın
- Cough please: Öksürün lütfen
- I will take your beat: Nabzınızı ölçeceğim
- I will take your temperature: Ateşinizi ölçeceğim
- I will give you a prescripiton: Size bir reçete yazacağım
- I feel ill: Rahatsızım
- I am ill/unwell: Hastayım.
- I was taken ill the other day: Geçen gün hastaydım.
- I have been ill since Tuesday: Salıdan beri hastayım.
- I am suffering from an illness: Bir hastalıkla pençeleşiyorum.
İngilizce Hastalık İsimleri ve Cümle İçinde Kullanımları
İngilizce konuşurken karşımıza en çok çıkabilecek hastalık isimlerini derledik. İngilizce hastalık isimleri ve cümlede kullanım şekilleri aşağıdaki gibidir.
- Allergy (Alerji)
“I have allergy to peach.’’
‘’Şeftaliye alerjim var.’’
- Asthma (Astım)
“Please use this deodorant anywhere except for my bedroom, I have asthma.”
“Lütfen bu deodorantı benim odam dışında herhangi bir yerde sık, astımım var.
- Fever (Ateş)
“My daughter has had a fever.’’
“Kızımın ateşi var.”
- Headache (Baş Ağrısı)
“I have headache.’’
“Başım ağrıyor.
- Backache (Sırt Ağrısı)
“Because he sits down at work all the time.’’
“İşyerinde sürekli oturduğu için sırtı ağrıyor.’’
- Toothache (Diş Ağrısı)
“Stop eating candies, you will have toothache soon.”
“Şeker yemeyi bırak, yakında diş ağrısı çekeceksin.”
- Stomachache (Karın Ağrısı)
“Some kids have stomach ache because they ate too much junk food.’’
“Bazı çocuklar, çok fazla abur cubur yedikleri için karın ağrısı yaşar.’’
- Earache (Kulak Ağrısı)
“After that concert, I had earache for a week”
“O konserden sonra bir hafta kulak ağrısı çektim.”
- Sore Throat (Boğaz Ağrısı)
“Don’t drink so much cold water, you will have sore throat!”
“O kadar soğuk su içme, boğazların ağrıyacak!”
- Flu (Grip)
‘’ I have caught flu.’’
‘’Gribe yakalandım.’’
- Diabetes (Şeker Hastalığı)
“Sugary beverages are the worst drink choice for someone with diabetes”
“Şekerli içeçekler diyabet hastaları için en kötü içecek seçimidir.”
- Migraine (Migren)
“When I have migraines, I have nausea.”
“Migren ağrım devam ederken midem ağrıyor.”
- Myopia (Miyop)
“Because I have myopia, I can’t read what is written in the whiteboard.”
“Miyop olduğum için tahtaya yazılanı okuyamıyorum”
- Rheumatics (Miyop)
“My grandfather suffers from rheumatics.’’
“Büyükbabamda romatizma var.’’
- Diarrhea (İshal)
“You should see your doctor if your diarrhea persists beyond a few days.”
“Eğer ishal birkaç günden fazla sürerse doktorunuza görünmelisin.”
- Cold (Nezle)
“I knew that I will have a cold. I should not have eaten an ice cream in a winter day.”
“Nezle olacağımı biliyordum. Kış günü dondurma yememeliydim.”
- Cough (Öksürük)
“My wife coughed all last night and I could not sleep.”
“Eşim dün bütün gece öksürdü ve uyuyamadım.”
- Dizzy (Baş Dönmesi)
“I felt dizzy when I got up.”
“Yataktan kalkınca başım döndü.”
- Sneeze (Hapşırma)
“When a cat sneezes, it sounds so funny.”
“Bir kedi hapşırdığında kulağa çok komik geliyor.”
- Cancer (Kanser)
“He died of lung cancer.”
“Akciğer kanserinden öldü.”
- Tuberculosis (Tüberküloz)
“In 1921, a tuberculosis vaccine was developed in France.”
“Tüberküloz aşısı 1921’de Fransa’da geliştirildi. “
- Measles (Kızamık)
“The doctor is quite definite about Jeremy having measles.“
“Doktor, Jeremy’nin kızamığı olduğu konusunda emindi.”
- Chicken pox (Kızamık)
“Chicken pox is a contagious disease.”
“Suçiçeği bulaşıcı bir hastalıktır.”
- Heart Disease (Kalp Rahatsızlığı)
“Obesity can increase the risk of heart disease.”
“Obezite kalp hastalığı riskini arttırabilir.”
- Liver disease (Karaciğer Hastalığı)
“High alcohol consumption increases the risk of liver disease.”
“Yüksek alkol tüketimi karaciğer hastalığı riskini arttırır.”
- Food poisoning (Gıda Zehirlenmesi)
“I wish I had never eaten that chicken yesterday, I feel very bad. I think it caused food poisoning.”
“Keşke dün o tavuğu yemeseydim, kötü hissediyorum. Sanırım yemek zehirlenmesine neden oldu.”
- Hay fever (Saman Nezlesi)
“A lot of people are dealing with hay fever now.”
“Birçok insan saman nezlesine yakalanıyor bu aralar.”
- Kidney disease (Böbrek Rahatsızlığı)
“Nausea, vomiting and loss of appetite are some symptoms of kidney disease.”
“Bulantı, kusma ve iştah azalması böbrek hastalığının bazı semptomlarındandır.”
- Stroke (Felç)
“We were scared when my grandfather suddenly had a stroke.”
“Dedem birden felç geçirince korktuk.”
- Apoplexy (Beyin Kanaması)
“My father died suddenly of apoplexy, at Istanbul, on the 30th of September 1977.”
“Babam 30 Eylül 1977 tarihinde İstanbul’da ani beyin kanamasından öldü.”
Diğer Hastalık İsimleri
- Akciğer kanseri : Lung cancer
- Alzheimer hastalığı : Alzheimer’s disease
- Apandisit : Appendicitis
- Astigmat : Astigmatism
- Bademcik iltihabı : Tonsillitis
- Bel soğukluğu : Gonorrhea
- Beriberi : Beriberi
- Beyin felci : Cerebral palsy
- Böbrek taşı : Kidney stone
- Bodurluk : Achondroplasia
- Boğmaca : Pertussis
- Çiçek : Smallpox
- Çocuk felci : Poliomyelitis
- Cüzzam : Leprosy
- Damar sertliği : Atherosclerosis
- Deli dana hastalığı : Mad cow disease
- Demir eksikliği : Iron-deficiency
- Deri kanseri : Skin cancer
- Difteri : Diphtheria
- Diş çürümesi : Tooth decay
- Domuz gribi : Swine influenza
- Ebola : Ebola
- Epilepsi : Epilepsy
- Fıtık : Hernia
- Gece körülüğü : Night blindness
- Gıda kaynaklı hastalıklar : Foodborne illness
- Göz tembelliği : Amblyopia
- Guatr : Goitre
- Halsizlik : Asthenia
- İştahsızlık : Anorexia
- Kabakulak : Mumps
- Kansızlık : Anemia
- Karbon monoksit zehirlenmesi : Carbon monoxide poisoning
- Katarakt : Cataract
- Kellik, saç dökülmesi : Alopecia
- Kireçlenme : Arthritis
- Kısırlık : Infertility
- Kızamık : Measles
- Kızamıkçık : Rubella
- Kızıl : Scarlet fever
- Kolera : Cholera
- Körlük : Blindness
- Koroner kalp hastalığı : Coronary heart disease
- Kulak iltihabı : Ear infection
- Kulak iltihabı : Otitis
- Kurşun zehirlenmesi : Lead poisoning
- Lösemi : Leukemia
- Meme kanseri : Breast cancer
- Menenjit : Meningitis
- Mide iltihabı : Gastroenteritis
- Mide ülseri : Stomach ulcers
- Nasır : Keratoma
- Nezle : Common cold
- Raşitizm : Rickets
- Sağırlık : Deafness
- Şarbon : Anthrax
- Sarı humma : Yellow fever
- Sarılık, Hepatit A, B, C, D, E : Hepatitis A, B, C, D, E
- Şaşılık : Strabismus
- Sedef hastalığı : Psoriasis
- Şeker hastalığı : Diabetes
- Siğil : Wart
- Şişmanlık : Obesity
- Sıtma : Malaria
- Sivilce : Acne
- Siyatik : Sciatica
- Şizofreni : Schizophrenia
- Tansiyon : Tension
- Tetanos : Tetanus
- Tifo : Typhoid
- Tifüs : Typhus
- Tümör, ur : Neoplasm
- Ülser : Ulcers
- Uyku bozukluğu : Sleep disorder
- Uyuz : Scabies
- Veba : Black Death / Plague
- Verem : Tuberculosis
- Yumru : Calculi
- Zatürre : Pneumonia
Bu yazı da ilginizi çekebilir:
İngilizce Sağlık Kelimeleri: Sağlık Alanında Bilmeniz Gerekenler!
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren