İngilizce iş mülakatında mülakatçının sorusunu tam anlamadığımda tekrar sormak için en kibar ifadeler nelerdir? (“Could you please repeat?”, “Pardon?” vb.)


İngilizce iş mülakatında mülakatçının sorusunu tam anlamadığımda tekrar sormak için en kibar ifadele
Türkiye’nin en iyi online İngilizce eğitim sistemi olan Konuşarak Öğren’den ücretsiz konuşma dersi almak için tıklayın !

Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin

İngilizce Mülakatta Soruyu Anlamamak: Profesyonelce Yardım İsteme Rehberi

İngilizce Mülakatta Soruyu Anlamamak: Profesyonelce Yardım İsteme Rehberi

Kariyer basamaklarını tırmanırken, uluslararası iş fırsatları peşinde koşarken, İngilizce iş mülakatları karşımıza çıkan önemli bir durak olabilir. Ne var ki bazen, o heyecanlı ve kritik anlarda, mülakatı yapan İK yetkilisinin ya da departman müdürünün sorduğu soruyu tam olarak algılayamayabiliriz. Belki konuştuğu kişinin aksanı farklıdır, belki cümlenin yapısı biraz karmaşıktır ya da o anki gerginlikten ötürü önemli bir kelimeyi gözden kaçırmışızdır. Böyle bir durumla karşılaştığımızda, paniklemek veya anlamadığımız halde anladığımızı göstermeye çalışmak, genellikle bize daha pahalıya patlar. Önemli olan, bu durumu sakince, profesyonel bir yaklaşımla ve özgüvenle yönetebilmektir. Peki, İngilizce bir mülakatta soruyu tam olarak anlamadığınızda, karşınızdaki kişiye bunu en kibar ve etkili biçimde nasıl ifade edersiniz? İşte bu yazıda, kariyer hedeflerinize doğru ilerlerken bu kritik durumun üstesinden gelmenize yardımcı olacak pratik önerileri bir araya getirdik.

Soruyu Anlamamak: Bir Zayıflık Değil, İletişim Becerisi Fırsatı

Pek çok profesyonel, İngilizce mülakatta bir soruyu tekrar sormanın karşı tarafta “zayıflık” izlenimi yaratacağından endişe duyar. Ancak gerçek tam tersi! Aslında doğru ve nazik bir dille açıklama talep etmek, sizin ne kadar dikkatli bir dinleyici olduğunuzu, detaylara önem verdiğinizi ve açık iletişim kurma becerinizin gelişmiş olduğunu gösterir. Üstelik bu yaklaşım, mülakatı yapan kişiye saygı duyduğunuzu ve soruyu doğru anlamak için çaba gösterdiğinizi de belli eder. Kısacası, mesele soruyu tekrar sormak değil, bunu nasıl yaptığınızdır.

Kaçınmanız Gereken İfadeler: Asla Söylemeyin Dediklerimiz

Profesyonel bir mülakat ortamı, günlük hayatta kullandığımız bazı ifadeler için pek uygun olmayabilir. İşte bu tür durumlarda kesinlikle uzak durmanız gereken o ifadeler:

  • “Pardon?” (Ne dediniz?) veya “What?” (Ne?): Bu kelimeler genellikle oldukça gayriresmi, hatta bazen biraz kaba bile algılanabilir. Aniden verilmiş, düşünülmemiş bir tepki gibi durabilirler.
  • “Repeat?” (Tekrarla?): Karşıdaki kişiye emir veriyormuşsunuz gibi anlaşılabilir ki bu, mülakat ortamında hiç de kibar bir yaklaşım değildir.
  • “I don’t understand.” (Anlamıyorum.): Bu ifade direkt bir durum tespiti olmakla birlikte, herhangi bir çözüm ya da açıklama çabası içermediği için yanlış bir izlenim bırakma riski taşır. Mülakatçı, sizin sorunu çözmek yerine pes ettiğinizi düşünebilir.

Profesyonel ve Kibar Bir Yaklaşım: Soruyu Nasıl Tekrar Sorabilirsiniz?

Şimdi ise, mülakat esnasında soruyu tam anlamadığınızda kullanabileceğiniz, sizi hem profesyonel hem de özenli gösterecek o değerli ifadelere göz atalım. Bu tür ifadeler, hem o anki durumu başarıyla yönetmenize yardımcı olur hem de etkili iletişim kurma yeteneğinizi ortaya koyar.

1. Soruyu Bütünüyle Anlamadığınızda Kullanabileceğiniz Genel ve Nazik İfadeler

Eğer sorunun tamamını veya büyük bir bölümünü anlamakta zorlandıysanız, aşağıdaki nazik ve resmi ifadeleri tercih edebilirsiniz:

  • “I apologize, I didn’t quite catch that. Would you mind repeating the question, please?” (Kusura bakmayın, o kısmı tam olarak yakalayamadım. Soruyu tekrar etmeniz mümkün mü acaba?)
  • “Could you please rephrase the question for me?” (Soruyu benim için biraz farklı bir şekilde ifade edebilir misiniz lütfen?)
  • “Excuse me, I seem to have missed that. Could you please say it again?” (Affedersiniz, sanırım o bölümü kaçırdım. Rica etsem tekrar söyler misiniz?)
  • “I’m sorry, could you speak a little more slowly, please? I want to make sure I fully understand.” (Üzgünüm, biraz daha yavaş konuşabilir misiniz lütfen? Her şeyi eksiksiz anladığımdan emin olmak istiyorum.)

2. Anladığınız Bölümleri Belirterek Netleştirme Talep Etmek

Kimi zaman sorunun büyük bir kısmını anlarız, ancak kritik bir kelimeyi, terimi veya cümlenin sonunu kaçırırız. Böyle durumlarda, anladığınız bölümü belirterek daha spesifik bir açıklama istemek çok daha etkili olabilir. Bu yöntem, sadece aktif bir dinleyici olduğunuzu değil, aynı zamanda karşılaştığınız küçük bir engeli aşmak için problem çözme odaklı bir yaklaşım sergilediğinizi de gösterir.

  • “So, if I understand correctly, you’re asking about my experience with [keyword/topic], is that right?” (Yani, eğer doğru anladıysam, [anahtar kelime/konu] hakkındaki deneyimlerimi mi merak ediyorsunuz, öyle mi?)
  • “I heard you mention [specific term], but I didn’t quite catch the rest of the question. Could you elaborate on that part?” ([Belirli bir terim]den bahsettiğinizi işittim, ancak sorunun geri kalan kısmını tam olarak anlayamadım. O bölümü biraz daha açar mısınız?)
  • “Did you mean [interpretation A] or [interpretation B]?” (Acaba [Yorum A]’yı mı, yoksa [Yorum B]’yi mi kastettiniz?)

Gerçekçi Senaryolar: Örnek Diyaloglar

Senaryo 1: Sorunun Bütünüyle Anlaşılmadığı Durum

Mülakatçı: “Can you elaborate on your strategies for managing cross-functional team dynamics in a remote work environment?” (Uzaktan çalışma ortamında, farklı fonksiyonlara sahip ekiplerin dinamiklerini yönetmeye yönelik stratejilerinizi detaylandırabilir misiniz?)

Siz: “I apologize, I didn’t quite catch the last part of your question. Would you mind repeating it, please?” (Kusura bakmayın, sorunuzun son kısmını tam olarak anlayamadım. Rica etsem tekrar edebilir misiniz?)

Mülakatçı: “Certainly. I was asking about your approach to handling team interactions when working remotely across different departments.” (Elbette. Farklı departmanlarla uzaktan çalışırken, ekip içi etkileşimleri nasıl ele aldığınızı sormuştum.)

Siz: “Ah, şimdi anladım. Teşekkür ederim. Benim stratejim genellikle şunu içerir…”

Senaryo 2: Belirli Bir Terimin Anlaşılmadığı Durum

Mülakatçı: “How do you ensure accountability within your team when implementing an agile framework?” (Çevik bir metodoloji uygularken, ekibinizde hesap verebilirliği nasıl tesis edersiniz?)

Siz: “I heard you mention ‘accountability,’ but could you please clarify what you mean by that in this context?” (‘Hesap verebilirlik’ kelimesini duyduğumu anladım, ancak bu bağlamda tam olarak ne kastettiğinizi açıklayabilir misiniz acaba?)

Mülakatçı: “Yes, I mean how do you make sure each team member takes responsibility for their tasks and deliverables in an agile setting?” (Evet, demek istediğim, çevik bir çalışma ortamında her ekip üyesinin kendi görevleri ve teslimatları için sorumluluk almasını nasıl sağladığınızdı.)

Siz: “Açıkladığınız için teşekkür ederim. Benim deneyimlerime göre, net rol tanımları yapmanın…”

Yapmanız ve Kaçınmanız Gerekenler: Genel Kurallar

Yapmanız Gerekenler:

  • Daima Kibar Olun: Lütfen, “please” ve “thank you” gibi nezaket ifadelerini kullanmaktan çekinmeyin. Bu basit kelimeler, her zaman iyi bir izlenim bırakır.
  • Göz Temasını Sürdürün: Mülakatçıyla göz teması kurmaya devam etmek, sizin dikkatli ve ilgili bir dinleyici olduğunuzu gösterir.
  • Sakince İfade Edin: Sakinliğinizi koruyarak ve kendinize güvenli bir ses tonuyla isteğinizi dile getirin. Sesinizdeki panik, yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
  • Kısa Bir Özür Deyin (Opsiyonel): “I apologize” (özür dilerim) veya “I’m sorry” (üzgünüm) gibi kısa bir özür dilemek, nezaketinizi ve duruma gösterdiğiniz özeni pekiştirebilir.
  • Aktif Dinlediğinizi Kanıtlayın: Sorunun bir bölümünü anladıysanız, bunu belirterek spesifik bir netleştirme isteğinde bulunmak, sizin sadece duymadığınızı değil, aynı zamanda anlamaya çalıştığınızı gösterir.

Kesinlikle Kaçınmanız Gerekenler:

  • Söz Kesmeyin: Mülakatçının cümlesi tamamlanmadan araya girmemeye özen gösterin. Bu, hem saygısızca algılanabilir hem de sorunun tamamını kaçırmanıza neden olabilir.
  • “Pardon?” veya “What?” Demeyin: Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu ifadeler resmiyetten uzak ve kaba kaçabilir; profesyonel bir ortamda tercih edilmemelidir.
  • Anlamadığınız Halde Anlamış Gibi Yapmayın: En kötüsü de budur! Anlamadığınız bir soruya gelişi güzel bir cevap vermek, yanlış veya tamamen alakasız olabilir ve mülakatçıda çok daha kötü bir izlenim bırakır.
  • Umursamaz veya Gergin Görünmeyin: Ses tonunuzun ve beden dilinizin, isteksiz, umursamaz veya gergin bir ruh hali yansıtmamasına dikkat edin. Mülakatçıya karşı pozitif ve ilgili bir duruş sergileyin.

Sonuç: Açık İletişim, Fırsatların Anahtarıdır

İngilizce mülakatlarda bir soruyu tam olarak anlamadığınızda nasıl bir tepki verdiğiniz, aslında sadece dil yeteneğinizin bir göstergesi değil; aynı zamanda problem çözme, iletişim ve stres yönetimi gibi kritik becerilerinizi de gözler önüne serer. Doğru ve özenli ifadeler kullanarak, bu durumu kendi lehinize çevirebilir, profesyonel duruşunuzu daha da sağlamlaştırabilirsiniz. Unutmayalım ki, iş dünyasında net ve etkili bir iletişim kurma becerisi, her zaman size önemli bir avantaj sağlayacaktır.

İngilizce Mülakatlara Hazırlıkta En Etkili Yöntem: Konuşarak Öğren

Peki, yüksek stresli bir İngilizce mülakat ortamında hayati öneme sahip bu hassas iletişim becerilerini nasıl geliştirebiliriz? Yanıt oldukça net: düzenli, bilinçli ve doğru yönlendirmeyle yapılan pratikler sayesinde. Tam da bu noktada, Konuşarak Öğren platformu size harika bir destek sunabilir:

Ana Dili İngilizce Olan Profesyonel Eğitmenlerle Gerçek Pratik

İngilizce mülakatların belki de en zorlayıcı yanlarından biri, farklı aksanlara ve konuşma hızlarına uyum sağlamaktır. Konuşarak Öğren’in ana dili İngilizce olan deneyimli eğitmenleriyle yapacağınız birebir dersler, sizi doğal konuşma ritimlerine ve çeşitli aksanlara alıştıracaktır. Böylece, mülakatçının sorusunu ilk seferde anlama ihtimaliniz yükselir; hatta bir netleştirme ihtiyacı hissetseniz bile, bunu çok daha akıcı ve kendinize güvenerek ifade edebilirsiniz.

Sabit Eğitmeninizle Güven Ortamı ve Kişisel Gelişim

Her dersin farklı bir eğitmenle yapılması, yeni birine adapte olma sürecini zorlaştırabilir. Konuşarak Öğren’de ise sabit bir eğitmenle çalışma imkanınız var. Bu sayede, eğitmeniniz sizin hem güçlü yönlerinizi hem de geliştirmeniz gereken alanları (örneğin, dinleme beceriniz veya belirli kelimelerin telaffuzu gibi) yakından tanır. Mülakat senaryolarını, özellikle de soruyu anlamadığınız durumları birebir canlandırarak size özel geri bildirimler sunar, eksiklerinizi gidermenizde size yol gösterir ve mülakat kaygınızı gözle görülür şekilde azaltmaya yardımcı olur.

Kariyer Odaklı ve Hedefe Yönelik Eğitim İçerikleri

Konuşarak Öğren’in sunduğu kişiye özel eğitim içerikleri, doğrudan kariyer hedeflerinize ve mülakat hazırlığınıza uygun olarak tasarlanır. Platform sayesinde, iş mülakatı simülasyonları, rol yapma çalışmaları ve gerçekçi profesyonel senaryolarla bolca pratik yapma fırsatı yakalarsınız. “Soruyu tekrar sorma” ya da “anladığınızı teyit etme” gibi spesifik iletişim durumları için özel dersler alarak, mülakat dilinin inceliklerine tam anlamıyla hakim olabilirsiniz.

Mentör Desteğiyle Stratejik Rehberlik ve Yönlendirme

Dil becerilerinin ötesinde, mülakat süreci genellikle stratejik bir yaklaşım gerektirir. Konuşarak Öğren platformundaki deneyimli mentörleriniz, sadece İngilizce konuşma pratiği konusunda değil; aynı zamanda mülakat dinamikleri, kültürel nüanslar ve etkili profesyonel iletişim stratejileri gibi konularda da size değerli bir rehberlik sunar. Soruyu anlamadığınız anlarda nasıl bir duruş sergileyeceğiniz, hangi tonlamayı kullanmanız gerektiği gibi hassas konularda mentörlerinizden paha biçilmez tavsiyeler alabilirsiniz.

İnteraktif Eğitim Araçlarıyla Pekiştirme ve Anında Geri Bildirim

Ders saatleri dışında da gelişiminizi devam ettirmek için Konuşarak Öğren’in sunduğu interaktif eğitim araçlarından faydalanabilirsiniz. Örneğin, kendi konuşma kayıtlarınızı dinleyerek telaffuzunuzu ve akıcılığınızı kolayca değerlendirebilir; mülakat senaryolarına özel kelime ve ifade listeleriyle kelime dağarcığınızı zenginleştirebilirsiniz. Bu yenilikçi araçlar, mülakat performansınızı artırmanın yanı sıra, kendinizi en doğru şekilde ifade etme yeteneğinizi pekiştirmek için size sürekli bir öğrenme ve gelişim alanı sunar.

İngilizce mülakatlarda kendinizi çok daha rahat, özgüvenli ve net bir şekilde ifade edebilmek adına, Konuşarak Öğren ile bugün tanışabilirsiniz. Kariyerinizdeki bir sonraki önemli adımı, güçlü İngilizce iletişim becerilerinizle atın!

Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren

Adınızı soyadınızı giriniz!

Geçerli bir e-posta adresi giriniz!

Geçerli bir cep telefonu numarası giriniz!

Şifreniz en az 4 karakter olmalıdır!

Bilgileri eksiksiz doldurunuz!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Son Yazılar

İngilizcenizi Geliştirin

Türkiye'nin %100 başarı garantili tek online İngilizce kursunu ücretsiz deneyin.

Adınızı soyadınızı giriniz!

Geçerli bir e-posta adresi giriniz!

Geçerli bir cep telefonu numarası giriniz!

Şifreniz en az 4 karakter olmalıdır!

Bilgileri eksiksiz doldurunuz!

Bilgi Mesajı