Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
İngilizce İş Toplantılarında Etkili Geri Bildirim Almanın Yolları
Uluslararası bir kariyer hedefi olan herkes bilir: projelerimizi daha iyiye taşımak ve kişisel gelişimimizi sürdürmek için geri bildirim, adeta bir can suyu gibidir. Ancak kabul edelim ki, İngilizce yapılan bir iş toplantısında, özellikle de farklı kültürlerden insanların bir araya geldiği bir ortamda, doğru ve yapıcı eleştiriyi istemek bazen biraz kafa karıştırıcı olabilir. Aklınızda “Acaba doğru kelimeleri mi seçtim?”, “Sorum yeterince açık mı oldu?”, “Karşımdaki kişiyi yanlış anlar mıyım?” gibi soruların dolaşması oldukça doğal. Ama merak etmeyin, bu yazı tam da bu endişelerinizi gidermek için burada. İngilizce iş toplantılarında katılımcılardan nasıl etkili geri bildirim alabileceğinize dair adım adım ipuçları sunacak, size pratik stratejiler ve kullanabileceğiniz anahtar ifadelerle bu süreci bir avantaja dönüştürmenize yardımcı olacak.
Peki, Neden Geri Bildirim İstemeliyiz ki?
Geri bildirim, sadece bir projenin ya da sunumun “eksiklerini” bulmak için bir araç değildir; aynı zamanda kişisel ve profesyonel büyümeniz için de yeri doldurulamaz bir kaynaktır. Uluslararası toplantılarda aktif olarak geri bildirim istemek, öncelikle şeffaf ve işbirlikçi bir çalışma ortamı yaratmanın önemli bir adımıdır. Dahası, farklı bakış açılarını anlamanıza ve bu sayede dünya genelindeki düşünme yeteneğinizi zenginleştirmenize imkan tanır. Doğru zamanda ve doğru şekilde alınan geri bildirimler, karar alma süreçlerini güçlendirir ve sonuçta, bizi daha başarılı projelere ve sonuçlara ulaştırır.
Geri Bildirim İçin Doğru Zaman ve Ortam Seçimi
Geri bildirim istediğiniz an ve ortam, alacağınız yanıtın niteliğini doğrudan etkileyebilir. Bazen hemen, bazen de biraz düşündükten sonra verilen yanıtlar daha değerlidir.
Toplantı Esnasında Geri Bildirim İsteme
Toplantı sırasında geri bildirim almak, konular henüz taze ve akıldayken hızlı ve anlık geri dönüşler almanızı sağlar. Genellikle bir sunumun ya da belirli bir konunun hemen ardından, katılımcıların zihninde en net fikirlerin oluştuğu o “sıcak” anlar bunun için idealdir.
- Kullanışlı İfadeler:
- “What are your initial thoughts on this proposal?” (Bu teklif hakkındaki ilk düşünceleriniz nelerdir?)
- “Do you have any questions or comments regarding the points we’ve discussed?” (Tartıştığımız konularla ilgili herhangi bir sorunuz ya da yorumunuz var mı?)
- “I’d appreciate your feedback on how we can improve this.” (Bunu nasıl geliştirebileceğimize dair geri bildirimleriniz benim için çok değerli.)
- “Could you share your perspective on this? We value your input.” (Bu konuda sizin bakış açınızı alabilir miyiz? Katkılarınıza önem veriyoruz.)
Toplantı Sonrası Geri Bildirim İsteme
Daha detaylı ve üzerinde düşünülmüş geri bildirimler almayı hedefliyorsanız, toplantı sonrasını tercih etmek daha iyi olabilir. Bu yaklaşım, katılımcılara konuyu sindirmek, yanıtlarını dikkatlice formüle etmek için yeterli zaman tanır. Geri bildirimleri e-posta yoluyla veya birebir kısa görüşmelerle alabilirsiniz.
- Kullanışlı İfadeler:
- “Thank you for your valuable input today. Could you perhaps share your detailed thoughts on [specific topic] at your convenience?” (Bugünkü değerli katkılarınız için teşekkür ederim. Müsait olduğunuzda [belirli konu] hakkındaki detaylı düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?)
- “I’m looking for constructive criticism on [my presentation/the project plan]. Any insights would be greatly appreciated.” (Ben [sunumum/proje planı] hakkında yapıcı eleştiriler arıyorum. Her türlü görüş çok işime yarar.)
- “To ensure we’re on the right track, I’d welcome any further feedback you might have on [project phase].” (Doğru yolda ilerlediğimizden emin olmak adına, [proje aşaması] hakkındaki diğer geri bildirimlerinizi memnuniyetle karşılarım.)
Etkili Geri Bildirim İçin Hangi Soruları Sormalı?
Geri bildirim istemek, aslında bir sanattır diyebiliriz; ve doğru soruları sormak, alacağınız yanıtın kalitesini doğrudan etkiler. İşte size yardımcı olabilecek bazı soru tipleri:
Açık Uçlu Sorular
Bu tür sorular, katılımcıları sadece “evet” veya “hayır” demek yerine, konuyu derinlemesine düşünmeye ve daha detaylı, kapsamlı yanıtlar vermeye teşvik eder. Bu sayede daha zengin geri bildirimler elde edersiniz.
- “What went well in the presentation/discussion, and what could be improved?” (Sunumda/tartışmada ne iyi gitti ve neleri daha iyi yapabiliriz?)
- “From your perspective, what are the biggest challenges or opportunities we face with this plan?” (Sizin açınızdan bakıldığında, bu planla ilgili en büyük zorluklar ya da fırsatlar neler olabilir?)
- “How do you feel about the proposed changes?” (Önerilen değişiklikler hakkında ne düşünüyorsunuz/hissediyorsunuz?)
Odaklanmış Sorular
Belirli bir konuya veya projenin belli bir bölümüne yönelik net geri bildirim almak istediğinizde bu soru tiplerini kullanmak çok işe yarar.
- “Do you think the proposed timeline is realistic for reaching our goals?” (Önerdiğimiz zaman çizelgesi, hedeflerimize ulaşmak için gerçekçi mi sizce?)
- “Is there anything in the budget allocation that concerns you?” (Bütçe dağılımında sizi endişelendiren herhangi bir nokta var mı?)
- “What’s your opinion on the strategy we outlined for market entry?” (Pazara giriş için belirlediğimiz strateji hakkındaki görüşünüz nedir?)
Yapıcı Eleştiriyi Teşvik Eden Sorular
Bu sorular, eleştirinin kişisel bir saldırıdan ziyade, iş odaklı ve geliştirici bir nitelik taşımasına yardımcı olur.
- “If you were to approach this differently, what specific changes would you make and why?” (Eğer buna farklı bir yaklaşımla başlasaydınız, hangi belirli değişiklikleri yapar ve neden yapardınız?)
- “What specific actions do you believe we should prioritize based on this discussion?” (Bu tartışmanın ışığında, hangi adımları önceliklendirmemiz gerektiğini düşünüyorsunuz?)
- “What potential risks do you foresee that we might have overlooked?” (Gözümüzden kaçırmış olabileceğimiz potansiyel riskler neler olabilir?)
Geri Bildirim Alırken Nelere Dikkat Etmeli? (Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler)
Geri bildirimi etkili bir şekilde almak için sadece doğru soruları sormak yeterli değil; aynı zamanda doğru bir dinleme ve kabul etme tutumuna sahip olmak da çok önemlidir.
Yapılması Gerekenler (Do’s)
- Aktif Dinleyin: Katılımcıların sözünü kesmeyin, gerçekten ne söylediklerini ve ne anlama geldiklerini anlamaya çalışın. Empati kurmak, burada anahtar.
- Not Alın: Önemli gördüğünüz noktaları ve önerileri not ederek, her bir geri bildirime değer verdiğinizi ve ciddiye aldığınızı gösterin. Bu, karşı taraf için de motive edicidir.
- Teşekkür Edin: Geri bildirimde bulunan herkese, vakit ayırdıkları ve katkıda bulundukları için içtenlikle teşekkür edin. “Thank you for your valuable feedback.” (Değerli geri bildirimleriniz için teşekkür ederim.)
- Açıklama İsteyin: Eğer bir noktayı tam olarak anlamadıysanız veya daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa, mutlaka açıklama isteyin. “Could you elaborate on that point?” (O noktayı biraz daha açabilir misiniz?) veya “Can you give me an example?” (Bana bir örnek verebilir misiniz?) gibi ifadeler kullanın.
- Tarafsız Kalın: Savunmaya geçmek yerine, açık fikirli ve objektif bir şekilde dinleyin. Unutmayın, amaç saldırmak değil, gelişmektir.
Yapılmaması Gerekenler (Don’ts)
- Savunmaya Geçmeyin: Geri bildirimi kişisel bir eleştiri veya saldırı olarak algılamaktan kaçının. Amacın hep birlikte daha iyiye ulaşmak olduğunu unutmayın.
- Söz Kesmeyin: Konuşan kişinin sözünü kesmek, onun geri bildirimine yeterince önem vermediğiniz izlenimini yaratır ve iletişimi koparır.
- Sadece Olumlu Geri Bildirim Aramayın: Sadece övgü duymak istemek cazip gelebilir ama asıl gelişim, yapıcı eleştirilerden gelir. Eleştirel bakış açılarından kaçınmayın.
- Gerçekleşemeyecek Vaatlerde Bulunmayın: Her geri bildirimi hemen uygulayacağınıza dair sözler vermekten kaçının. Bunun yerine, “I will definitely consider your suggestion.” (Önerinizi mutlaka dikkate alacağım.) gibi daha gerçekçi ve samimi ifadeler kullanın.
Örnek Bir Diyalog: Geri Bildirim İsteme Anı
Şimdi bir örnek diyalogla, geri bildirim isteme anının iş toplantılarında nasıl görünebileceğine bakalım. Bir proje yöneticisi olan Alex, yeni pazarlama stratejisi sunumunun ardından ekip üyesi Brenda ve bir paydaş olan Carlos ile konuşuyor.
Alex: “Thank you all for your attention during the presentation. Before we finalize the next steps, I’d really appreciate your feedback. Brenda, starting with you, what are your initial thoughts on the proposed digital marketing channels?”
(Hepinize sunum sırasındaki dikkatiniz için teşekkür ederim. Bir sonraki adımları kesinleştirmeden önce, geri bildirimlerinizi gerçekten çok merak ediyorum. Brenda, senden başlayarak, önerilen dijital pazarlama kanalları hakkındaki ilk düşüncelerin nelerdir?)
Brenda: “Overall, it looks promising, Alex. I think the focus on social media is excellent. However, I’m a bit concerned about the budget allocation for influencer marketing. Do you think we might be overestimating its immediate impact?”
(Genel olarak, oldukça umut vaat ediyor, Alex. Sosyal medyaya odaklanmanız harika olmuş bence. Ancak, influencer pazarlaması için ayrılan bütçe konusunda küçük bir endişem var. Acaba bunun anlık etkisini biraz abartıyor olabilir miyiz?)
Alex: “That’s a very valid point, Brenda. Thank you for raising it. Carlos, from a stakeholder perspective, do you foresee any major risks or opportunities we might have overlooked in the overall strategy?”
(Bu çok yerinde bir gözlem, Brenda. Paylaşımınız için teşekkür ederim. Carlos, bir paydaş olarak, genel stratejimizde gözden kaçırmış olabileceğimiz büyük riskler ya da fırsatlar görüyor musunuz?)
Carlos: “Alex, the strategy is quite comprehensive. One area I’d suggest we explore further is our competitor’s recent move into content partnerships. If you were to refine this, would you consider integrating similar partnership models?”
(Alex, stratejiniz oldukça kapsamlı. Benim biraz daha araştırmamızı önereceğim bir alan, rakibimizin içerik ortaklıklarına yönelmesi. Eğer bu planı daha da geliştirecek olsaydınız, benzer ortaklık modellerini kendi stratejinize dahil etmeyi düşünür müydünüz?)
Alex: “That’s an excellent suggestion, Carlos. Thank you for bringing that to our attention. I will definitely consider integrating similar models. Brenda, Carlos, is there anything else you’d like to add before we wrap up?”
(Bu harika bir öneri, Carlos. Dikkatimizi bu noktaya çektiğiniz için teşekkür ederim. Benzer modelleri entegre etmeyi kesinlikle düşüneceğim. Brenda, Carlos, toplantıyı bitirmeden önce eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?)
Geri Bildirimle Beslenen Sürekli Gelişim
İngilizce iş toplantılarında geri bildirim istemek, aslında sadece bir formalite ya da “yapılması gerekenler” listesindeki bir madde değildir. Bu, uluslararası arenada liderlik vasıflarınızı göstermenin ve projelerinizi adım adım daha iyiye taşımanın kilit bir yoludur. Doğru ifadeleri kullanmak, doğru zamanda sormak ve en önemlisi doğru bir dinleme tutumu sergilemek, hem sizin hem de ekibinizin sürekli gelişimini destekler. Bu süreç, sadece İngilizce dil becerilerinizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel hassasiyetinizi ve profesyonel etkinliğinizi de önemli ölçüde geliştirir. Unutmayın, her geri bildirim bir öğrenme fırsatıdır.
İngilizce Toplantılarda Ustalaşmanın En Etkili Yolu: Konuşarak Öğren
İş toplantılarında geri bildirim isteme veya verme gibi biraz hassas olabilecek konularda akıcı ve kendinden emin iletişim kurmak, şüphesiz bol pratik ve doğru rehberlik gerektirir. Konuşarak Öğren, tam da bu noktada size özel çözümler sunuyor:
- Ana Dili İngilizce Olan Kadrolu Eğitmenler: Uluslararası iş toplantılarının gerçek dinamiklerini, ana dili İngilizce olan, farklı aksan ve kültürlere sahip eğitmenlerden bizzat deneyimleyerek öğrenirsiniz. Geri bildirim isteme ifadelerinin doğru tonlama ve vurgu ile nasıl kullanılacağını pratik eder, doğal bir iletişim ortamında güvenle konuşma becerisi kazanırsınız.
- Sabit Eğitmen: Konuşarak Öğren ile derslerinizi sürekli aynı eğitmenle yapma fırsatınız olur. Bu sayede eğitmeniniz sizin öğrenme stilinizi, güçlü ve gelişime açık yönlerinizi çok iyi tanır. İş toplantılarındaki performansınızı adım adım takip eder, size özel geri bildirimler sunar ve ilerlemenizi kişiselleştirilmiş bir şekilde yönlendirir.
- Zengin Eğitim İçeriği: Konuşarak Öğren, iş İngilizcesi ve profesyonel iletişim konularına odaklanmış oldukça kapsamlı bir eğitim içeriği sunar. Bu içerikler arasında, geri bildirim isteme senaryoları, etkili sunum teknikleri ve toplantı yönetim stratejileri gibi konulara özel modüller bulacaksınız. Gerçek dünya iş senaryolarıyla pratik yaparak teorik bilginizi hızla uygulamaya dönüştürürsünüz.
- Deneyimli Mentörler: Yalnızca dil öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda kariyer yolculuğunuzda size rehberlik edecek deneyimli mentörlerle tanışırsınız. Mentörleriniz, uluslararası iş kültürü, etkili sunum teknikleri ve geri bildirim verme/alma stratejileri konularında size altın değerinde tavsiyeler sunarak, profesyonel gelişiminizi hızlandırır.
- İnteraktif Eğitim Araçları: Geri bildirim isteme ve sunum becerilerinizi geliştirmek için interaktif rol yapma senaryolarından (role-play) faydalanırsınız. Kendi performansınızı kaydedip izleyerek kendinizi dışarıdan değerlendirme şansı bulur, eğitmeninizden anında geri bildirim alarak hatalarınızı hızlıca düzeltir ve toplantı ortamına dair endişelerinizi kısa sürede giderirsiniz.
Konuşarak Öğren ile İngilizce iş toplantılarında sadece akıcı konuşmakla kalmaz, aynı zamanda dinleme, anlama ve etkili geri bildirim alışverişi yapma becerilerinizi de zirveye taşırsınız. Uluslararası iş dünyasında parlamaya hazır mısınız?
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren

