İngilizce Sebze Adları Nelerdir?


Türkiye’nin en iyi online İngilizce eğitim sistemi olan Konuşarak Öğren’den ücretsiz konuşma dersi almak için tıklayın !

Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin

İngilizce öğrenirken en çok ilgimizi çeken konulardan biri de yiyecek adlarını öğrenmek ve bunlarla çeşitli cümleler kurabilmek. Herhangi bir ülkeye seyahat ettiğinizi ya da artık temelli o ülkede yaşamak zorunda olduğunuzu düşünün. Böyle bir durumda, yiyeceklerin anlamlarını bilmediğinizde, acıktığınızda istediğiniz şeyi ifade etmeniz oldukça zor olacaktır. Ancak bu içeriğimizi incelediğinizde, günlük hayatta sıkça tükettiğiniz sebzelerin İngilizce versiyonlarını öğrenecek ve işinizi çok kolaylaştıracaksınız. 

Sizin için belli başlı sebze adlarına liste halinde aşağıda yer verdik. Bunlara ek olarak oluşturduğumuz örnek cümleler sayesinde sadece sebze adlarını değil, aynı zamanda cümle dizilişini ve çeşitli zaman kalıplarını da tekrar etme şansı bulabilirsiniz. İşte karşınızda İngilizce sebze adları nelerdir sorusunun cevabı…

İngilizce Sebzeler ve Anlamları

Pea: Bezelye

I cooked pea soup yesterday.

Dün bezelye çorbası pişirdim.

Beans: Fasulye

I am planting beans in my garden now.

Bahçemde şimdi fasulye ekiyorum.

Cauliflower: Karnabahar

Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.

Lahana, karnabahar, brokoli ve Brüksel lahanası aynı türün çeşitleridir.

Asparagus: Kuşkonmaz

Ahmet likes asparagus, but his brother doesn’t like it.

Ahmet kuşkonmaz sever fakat onun erkek kardeşi sevmez.

Arugula: Roka

I can’t stand arugula or any vegetables.

Roka veya herhangi bir sebzeye dayanamam. 

Spinach: Ispanak

Spinach is a rich source of iron and calcium.

Ispanak demir ve kalsiyum açısından zengin bir kaynaktır.

Carrot: Havuç

The rabbit and the boy are eating the carrot.

Tavşan ve çocuk havuç yiyor.

Lettuce: Marul

Mert grows tomatoes and lettuce in his garden.

Mert bahçesinde domates ve marul yetiştirir.

Zucchini: Kabak

We have zucchini, tomato, cucumber, potato and carrot.

Bizim kabak, domates, salatalık, patates ve havucumuz var. 

Artichoke: Enginar

Ayşe says that she has never eaten an artichoke.

Ayşe hiç enginar yemediğini söyledi. 

Tomato: Domates

Is a tomato a fruit or a vegetable?

Domates bir meyve mi yoksa bir sebze midir?

Broccoli: Brokoli

Broccoli is one of the healthiest vegetables.

Brokoli en sağlıklı sebzelerden biridir.

Pepper: Biber

Can you pass me the pepper?

Bana biberi uzatır mısın?

Okra: Bamya

He doesn’t like okra.

O, bamyayı sevmez.

Parsley: Maydanoz

The herb used in that pasta sauce might be parsley.

Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.

Cabbage: Lahana

I like all vegetables except cabbage.

Lahana hariç tüm sebzeleri severim. 

Celery: Kereviz

I am cutting the celery and the potatoes in the kitchen.

Mutfakta kerevizi ve patatesleri kesiyorum.

Potato: Patates

I would like chicken with a baked potato.

Fırınlanmış patates ile tavuk istiyorum.

Beetroot: Pancar

She and I like beetroot salad.

O ve ben pancar salatasını severiz. 

Chickpeas: Nohut

The second plate has chickpeas, meat, sausage and potato.

İkinci tabakta nohut, et, sosis ve patates var.

Pumpkin: Balkabağı

She made a pumpkin soup for husband.

O, eşi için bir balkabağı çorbası yaptı.

Mint: Nane

Özlem has decided to eat more mints.

Özlem daha çok nane yemeye karar verdi. 

Corn: Mısır

Crows all but destroyed the farmer’s field of corn.

Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.

Garlic: Sarımsak

Garlic is used to improve the taste of food.

Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.

Cucumber: Salatalık

I am eating a cucumber.

Ben bir salatalık yiyorum.

Leek: Pırasa

How much is the kilo of leek?

Pırasanın kilosu ne kadar?

Aubergine: Patlıcan

I love aubergine meals.

Patlıcan yemeklerini çokseverim. 

Ginger: Zencefil

Ginger is very useful in the winter months.

Zencefil kış aylarında çok yararlıdır.

Radish: Turp

Radishes might be more expensive than the carrots.

Turplar, havuçlardan daha pahalı olabilir.

Peppergrass: Tere

My mother likes peppergrass.

Annem, tereyi sever. 

Onion: Soğan

Kerim sliced the onion.

Kerim soğanı dilimledi.

Pursley: Semizotu

We ate pursley meal yesterday.

Dün semizotu yemeği yedik. 

Olive: Zeytin

An olive branch symbolizes peace.

Bir zeytin dalı barışı sembolize eder

Mushroom: Mantar

This mushroom is not good to eat.

Bu mantar yemek için iyi değil.

 

Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren

Adınızı soyadınızı giriniz!

Geçerli bir e-posta adresi giriniz!

Geçerli bir cep telefonu numarası giriniz!

Şifreniz en az 4 karakter olmalıdır!

Bilgileri eksiksiz doldurunuz!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Son Yazılar

İngilizcenizi Geliştirin

Türkiye'nin %100 başarı garantili tek online İngilizce kursunu ücretsiz deneyin.

Adınızı soyadınızı giriniz!

Geçerli bir e-posta adresi giriniz!

Geçerli bir cep telefonu numarası giriniz!

Şifreniz en az 4 karakter olmalıdır!

Bilgileri eksiksiz doldurunuz!

Bilgi Mesajı