Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
İngilizce Selamlaşma Cümleleri ve Kalıpları
İngilizce selamlaşma cümleleri, günlük hayatında herkesin kullandığı yapılar olduğundan; bunları anlamak da sıkça kullanmak da önemlidir. Bu nedenle İngilizce konuşurken işinize yarayacak İngilizce selamlaşma cümlelerini, kelimelerini sizler için derledik.
- Hello: Merhaba
- Hi: Merhaba
- Hey: Daha önce tanışılan birine selam verirken kullanılır, amaç kişinin dikkatini çekmektir.
- Good morning: Günaydın
- Good afternoon: İyi günler
- Good evening: İyi akşamlar
- How are you?: Nasılsın?
- How do you do?: Nasılsınız? Aynı zamanda yeni tanışılan birine tanıştığımıza memnun oldum demek için de kullanılır.
- Nice to meet you: Tanıştığımıza memnun oldum
- Pleased to meet you: Tanıştığımız için memnunum
- How have you been?: Nerelerdesin?
- How are you doing?: N’aber?
- How’s it going?: Nasıl gidiyor?
- Nice to see you / It’s great to see you / Good to see you: Seni görmek güzel
- Long-time no see / It’s been a while/ When was the last time we saw each other?: Uzun zamandır görüşemedik
- What’s up?: N’aber?
- Sup: What’s up’ın kısaltması olarak mesajlaşırken kullanılır.
- Lovely to meet you: Tanıştığıma memnun oldum
- Lovely to see you: Seni gördüğüme sevindim
- Are you OK?: İyi misin?
- Alright, mate?: İyi misin dostum?
- Hiya!: İngiltere bölgesinde ‘’Hello’’ kelimesinin yerine kullanılabilmektedir.
- See you: Görüşürüz
- See you tomorrow: Yarın görüşürüz
- Goodbye / Bye: Görüşürüz
İngilizce Selamlaşma Diyalogları
A: It was nice to meet you. Goodnight!
B: Goodnight! See you tomorrow.
A: Tanıştığımıza memnun oldum. İyi geceler!
B: İyi geceler! Yarın görüşürüz.
Ahmet: Good morning. I’m Ahmet Yılmaz.
Betül: Pleased to meet you. My name is Betul. How are you?
Ahmet: Thank you, I’m fine, you?
Betül: I’m fine too.
Ahmet: Günaydın. Ben Ahmet Yılmaz.
Betül: Tanıştığımıza memnun oldum. Benim adım Betül. Nasılsınız?
Ahmet: Teşekkür ederim. İyiyim, siz?
Betül: Ben de iyiyim.
Seray: How have you been?
Özlem: I’ve been busy working a lot. How about you?
Seray: I graduated too, I am looking for a job.
Özlem: Good luck, take care.
Seray: Nasılsın?
Özlem: Çok çalışmakla meşguldüm. Sen nasılsın?
Seray: Ben de mezun oldum, iş arıyorum.
Özlem: Bol şans, kendine iyi bak.
Nermin: Hello, Mine. What’s up? It’s great to see you.
Mine: Hi, Nermin. Fine, you? Long-time no see.
Nermin: Yes, I miss you. Shall we drink coffee?
Mine: Let’s go!
Nermin: Selam Mine. N’aber? Seni görmek güzel.
Mine: Selam Nermin. İyiyim, sen? Uzun zamandır görüşemedik.
Nermin: Evet, seni özledim. Kahve içmeye gidelim mi?
Mine: Hadi gidelim!
Sude: Hey! It’s good to see you! It’s been ages! Where have you been hiding?
Burak: Hi Sude, what’s up? I’ve just been busy. What about you? How have you been?
Sude: Ah fine. Nothing new really.
Sude: Hey! Seni görmek güzel! Yıllar oldu! Nerelerde saklanıyordun?
Burak: Merhaba Sue, naber? Çok meşgulüm. Ya sen? Görüşmeyeli nasılsın?
Sude: Ah güzel. Gerçekten yeni bir şey yok.
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren