Kurumsal İngilizce Eğitiminde Hedef Seviyeler ve Ölçütler

Günümüzün küreselleşen iş dünyasında, İngilizce artık sadece bir “yabancı dil” olmanın ötesinde, uluslararası iletişimin, işbirliğinin ve başarının temel anahtarı haline geldi. Şirketler, farklı ülkelerden müşterilerle, tedarikçilerle ve iş ortaklarıyla etkili bir şekilde iletişim kurabilmek, küresel pazarlarda rekabet edebilmek ve çalışanlarının potansiyelini tam olarak ortaya çıkarabilmek için İngilizce eğitimine yatırım yapıyorlar. Ancak, bu yatırımın en iyi şekilde değerlendirilmesi ve hedeflenen sonuçlara ulaşılması için, kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyelerin ve bu seviyelere ulaşılıp ulaşılmadığını ölçecek ölçütlerin doğru bir şekilde belirlenmesi büyük önem taşıyor. Bu makalede, kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyeleri belirlemenin önemini, bu seviyeleri ölçmek için kullanılan uluslararası standartları ve iş dünyasının ihtiyaçlarını, performans değerlendirme yöntemlerini ve Konuşarak Öğren’in bu süreçteki rolünü ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

1. Giriş: Kurumsal İngilizce Eğitimi ve Hedef Seviyelerin Önemi

Bu bölümde, kurumsal İngilizce eğitiminin ne olduğunu ve neden bu kadar önemli olduğunu kısaca açıklayacak, ardından hedef seviyelerin belirlenmesinin eğitim programlarının başarısı için neden kritik bir adım olduğunu vurgulayacağız.

Kurumsal İngilizce eğitimi, bir şirketin çalışanlarının iş ortamında ihtiyaç duyacakları İngilizce dil becerilerini geliştirmelerine yönelik özel olarak tasarlanmış bir eğitim programıdır. Bu eğitim, genel İngilizce kurslarından farklıdır; çünkü iş dünyasının kendine özgü dilini, terminolojisini, iletişim kurallarını ve iş süreçlerini içerir. Çalışanların iş toplantılarından sunumlara, e-postalardan raporlara, müzakerelerden müşteri ilişkilerine kadar her alanda daha etkili iletişim kurmalarını, iş süreçlerini daha verimli yönetmelerini ve kariyerlerinde daha hızlı ilerlemelerini sağlar.

Ancak, her şirketin ve her çalışanın İngilizce eğitim ihtiyacı farklıdır. Şirketin büyüklüğü, sektörü, hedefleri, çalışanların mevcut dil seviyeleri ve iş rolleri gibi birçok faktör, bu ihtiyacı şekillendirir. İşte bu noktada, hedef seviyelerin belirlenmesi devreye girer. Hedef seviyeler, eğitim programının içeriğini, yöntemlerini ve süresini belirlemek için bir pusula görevi görür. Çalışanların hangi dil becerilerini (konuşma, yazma, dinleme, okuma) hangi seviyede (örneğin, CEFR’ye göre B2 veya TOEIC’e göre 785+) geliştirmeleri gerektiği net bir şekilde tanımlanır.

Bir sonraki bölümde, hedef seviyelerin belirlenmesinin eğitim programlarının başarısı üzerindeki somut etkilerini ve faydalarını daha yakından inceleyeceğiz.

2. Hedef Seviyelerin Belirlenmesinin Önemi: Neden Bu Kadar Kritik?

Bu bölümde, hedef seviyelerin belirlenmesinin, eğitim programlarının etkililiği, kaynakların verimli kullanımı ve çalışanların motivasyonu üzerindeki olumlu etkilerini ayrıntılarıyla açıklayacağız.

Kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyelerin belirlenmesi, sadece bir formalite değil, aynı zamanda eğitim programının başarısını doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. İşte bu önemin nedenleri:

• Etkili Eğitim Programları: Hedef seviyelerin belirlenmesi, eğitim programlarının daha odaklı ve amaca yönelik olmasını sağlar. Çalışanların hangi becerileri geliştirmeleri gerektiği net bir şekilde tanımlandığında, eğitim içeriği (ders materyalleri, aktiviteler, ödevler) ve yöntemleri (eğitim teknikleri, kullanılan teknolojiler) de buna göre şekillendirilir. Örneğin, bir satış ekibinin hedef seviyesi B2 (Orta Üstü) olarak belirlendiyse, eğitim programı, ürün tanıtımı, müzakere, ikna ve müşteri itirazlarını yanıtlama gibi becerilere odaklanacaktır. Bu da eğitim sürecini daha verimli hale getirir, zaman ve kaynak israfını önler.
• Kaynakların Verimli Kullanımı: İngilizce eğitimi, şirketler için önemli bir yatırımdır (zaman, para, insan kaynağı). Bu yatırımın boşa gitmemesi ve maksimum fayda sağlaması için, hedef seviyelerin doğru belirlenmesi gerekir. Hedef seviyeler, eğitim programının süresini, yoğunluğunu ve kullanılacak kaynakları (eğitmenler, materyaller, teknoloji) belirlemede rehberlik eder. Örneğin, başlangıç seviyesindeki (A1-A2) çalışanlar için daha uzun süreli ve temel dil becerilerine odaklanan bir program gerekirken, orta seviyedeki (B1-B2) çalışanlar için daha kısa süreli ve iş İngilizcesine yönelik bir program yeterli olabilir.
• Çalışanların Motivasyonu: Belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı (SMART) hedeflere ulaşmak, çalışanların motivasyonunu artırır. Kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyelerin belirlenmesi, çalışanlara somut bir hedef sunar ve onlara ilerlemelerini takip etme imkanı verir. Örneğin, bir çalışanın hedef seviyesi B1 olarak belirlendiyse ve düzenli olarak yapılan değerlendirmelerle bu seviyeye yaklaştığı gösterilirse, bu durum çalışanın motivasyonunu ve öğrenme azmini artırır.

Bir sonraki bölümde, İngilizce seviyesini ölçmek için kullanılan uluslararası standartları ve bu standartların iş dünyasındaki uygulamalarını inceleyeceğiz.

3. İngilizce Seviye Ölçütleri: Uluslararası Standartlar ve İş Dünyası

Bu bölümde, İngilizce seviyesini ölçmek için dünya çapında kabul görmüş standartları (CEFR ve TOEIC) tanıtacak, bu standartların seviyelerini açıklayacak ve iş dünyasındaki kullanım alanlarına örnekler vereceğiz.

İngilizce seviyesini ölçmek ve tanımlamak için kullanılan farklı standartlar ve testler vardır. Bu standartlar, hem bireylerin kendi dil becerilerini değerlendirmelerine hem de şirketlerin çalışanlarının İngilizce seviyelerini belirlemelerine yardımcı olur. En yaygın kullanılan iki standart şunlardır:

3.1. CEFR (Common European Framework of Reference for Languages – Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı)

• Tanımı: CEFR, dil becerilerini ölçmek ve tanımlamak için Avrupa Konseyi tarafından geliştirilen uluslararası bir standarttır. Sadece İngilizce için değil, tüm diller için geçerlidir.
• Seviyeler: CEFR, dil becerilerini A1 (Başlangıç) seviyesinden C2 (İleri) seviyesine kadar altı farklı seviyede tanımlar. Her seviye, dilin dört temel becerisi (konuşma, yazma, dinleme, okuma) açısından belirli yeterlilikleri ifade eder. Örneğin:
  • A1 (Başlangıç): Çok basit günlük ifadeleri anlayabilir ve kullanabilir (örneğin, kendini tanıtma, basit sorular sorma ve cevaplama).
  • B1 (Orta): İş, okul ve boş zaman gibi পরিচিত konularda standart dili anlayabilir. Seyahat ederken karşılaşılan çoğu durumda iletişim kurabilir. Basit metinler yazabilir.
  • C1 (İleri): Çeşitli zorlu ve uzun metinleri anlayabilir ve örtük anlamları çıkarabilir. Kendini akıcı ve doğal bir şekilde ifade edebilir. Karmaşık raporlar ve sunumlar hazırlayabilir.
• Uygulama: CEFR, iş ortamında hangi seviyede İngilizceye ihtiyaç duyulduğunu belirlemek için yaygın olarak kullanılır. Örneğin:
  • Bir resepsiyonistin A2-B1 seviyesinde İngilizce bilmesi yeterli olabilirken, bir halkla ilişkiler uzmanının B2-C1 seviyesinde İngilizce bilmesi gerekebilir.
  • Bir şirketin uluslararası pazarlara açılma hedefi varsa, çalışanlarının en az B2 seviyesinde İngilizce bilmesi hedeflenebilir.

3.2. TOEIC (Test of English for International Communication – Uluslararası İletişim için İngilizce Testi)

• Tanımı: TOEIC, iş ortamında kullanılan İngilizceyi ölçen uluslararası bir sınavdır. Özellikle işe alım, terfi ve eğitim ihtiyaçlarını belirleme gibi amaçlarla kullanılır.
• Uygulama: Şirketler, TOEIC sınavını kullanarak çalışanlarının iş İngilizcesi seviyelerini değerlendirebilir ve eğitim ihtiyaçlarını belirleyebilirler. TOEIC, özellikle dinleme ve okuma becerilerini ölçmeye odaklanır.
• Seviyeler: TOEIC, 0’dan 990’a kadar bir puanlama sistemi kullanır. Bu puanlar, genel olarak CEFR seviyelerine karşılık gelir, ancak TOEIC, iş İngilizcesine daha fazla odaklandığı için, CEFR’den biraz daha farklı bir değerlendirme sunar. Örneğin, 785-900 arası bir TOEIC puanı, genellikle B2-C1 seviyesine denk gelir ve bu seviye, birçok iş pozisyonu için yeterli kabul edilir.

Bir sonraki bölümde, kurumsal İngilizce eğitimi için hedef seviyeleri belirlerken dikkate alınması gereken faktörleri (iş rolleri, şirketin stratejik hedefleri) detaylı bir şekilde ele alacağız ve örneklerle açıklayacağız.

4. Kurumsal İngilizce Eğitimi için Hedef Seviyeler Belirleme: İş Dünyasının İhtiyaçları

Bu bölümde, şirketlerin İngilizce eğitiminde hedef seviyeleri belirlerken dikkate alması gereken iki temel faktörü (iş rolleri ve şirketin stratejik hedefleri) ayrıntılı olarak inceleyeceğiz ve örneklerle açıklayacağız.

Kurumsal İngilizce eğitimi için hedef seviyeler belirlenirken, genel geçer bir seviye belirlemek yerine, şirketin ve çalışanların spesifik ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak önemlidir. Bu ihtiyaçlar, temel olarak iki faktöre bağlıdır:

4.1. İş Rollerine Göre Hedef Belirleme

• Rollere Özel Beceriler: Her iş rolünün gerektirdiği İngilizce becerileri farklıdır. Bir yazılımcının İngilizce teknik dokümanları okuyabilmesi ve anlayabilmesi yeterli olabilirken, bir satış temsilcisinin akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmesi, sunum yapabilmesi ve müzakere edebilmesi gerekebilir. Bu nedenle, hedef seviyeler belirlenirken, her iş rolü için gerekli olan spesifik beceriler tanımlanmalıdır.
• Örnekler:
  • Müşteri Hizmetleri Temsilcisi: Müşteri sorunlarını anlama, çözüm önerileri sunma, şikayetleri yönetme, e-posta ve telefonla etkili iletişim kurma (Hedef Seviye: B1-B2).
  • Pazarlama Uzmanı: Pazarlama materyallerini (broşürler, web sitesi içeriği, sosyal medya paylaşımları) İngilizce hazırlama, sunum yapma, pazar araştırması raporlarını okuma ve yorumlama (Hedef Seviye: B2-C1).
  • Satış Yöneticisi: Müşteri toplantılarına katılma, ürün tanıtımı yapma, fiyat teklifi verme, sözleşme müzakerelerini yürütme (Hedef Seviye: C1-C2).
  • Yazılımcı: Teknik dokümanları okuma ve anlama, kod yazma, teknik forumlarda ve e-postalarda iletişim kurma (Hedef Seviye: B1-B2, ancak okuma ve yazma becerileri daha önemli).
  • İnsan Kaynakları Uzmanı: İş görüşmeleri yapma (adaylarla İngilizce konuşma ve yazışma), işe alım süreçlerini yönetme, eğitim materyallerini anlama/hazırlama. (Hedef Seviye B2-C1)

4.2. Şirketin Stratejik Hedefleriyle Uyum

• Eğitim Hedeflerinin Stratejik Hedeflerle Bağlantısı: İngilizce eğitiminin, şirketin genel stratejisi ve hedefleriyle uyumlu olması gerekir. Örneğin:
  • Uluslararası Pazarlara Açılma: Şirket, yeni pazarlara girmeyi hedefliyorsa, çalışanların İngilizce iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik bir eğitim programı öncelikli olmalıdır. Özellikle satış, pazarlama ve müşteri hizmetleri ekiplerinin hedef seviyeleri yüksek tutulmalıdır (B2-C2).
  • Yabancı Yatırımcılarla İlişkiler: Şirket, yabancı yatırımcılarla ilişkilerini geliştirmek istiyorsa, yöneticilerin ve finans ekibinin İngilizce sunum yapma, rapor yazma ve müzakere etme becerilerinin geliştirilmesi önemlidir (C1-C2).
  • Şirket İçi İletişimi Güçlendirme: Şirketin farklı ülkelerdeki ofisleri arasında daha iyi bir iletişim ve işbirliği sağlamak için, çalışanların ortak bir İngilizce seviyesine sahip olması hedeflenebilir (B1-B2).
• Eğitim Programlarının Etkisi: Eğitim programlarının, şirketin temel performans göstergelerine (KPI’ler) ve genel hedeflerine nasıl katkıda bulunduğunu değerlendirmek önemlidir. Örneğin:
  • İngilizce eğitimi alan satış ekibinin satışlarında artış olup olmadığı,
  • Müşteri hizmetleri ekibinin İngilizce iletişim becerilerinin gelişmesiyle müşteri memnuniyetinin yükselip yükselmediği,
  • Uluslararası projelerde yer alan ekiplerin İngilizce iletişim sayesinde daha verimli çalışıp çalışmadığı
    gibi metrikler izlenebilir.

Bir sonraki bölümde, belirlenen hedef seviyelere ulaşılıp ulaşılmadığını ölçmek için kullanılabilecek ölçütleri (performans değerlendirme, geri bildirim, ilerleme takibi) detaylı bir şekilde ele alacağız.

5. Ölçütlerin Belirlenmesi: İlerlemeyi Takip Etmek ve Başarıyı Ölçmek

Bu bölümde, hedef seviyelere ulaşılıp ulaşılmadığını objektif bir şekilde değerlendirmek için kullanılabilecek ölçütleri (performans değerlendirme yöntemleri, geri bildirim mekanizmaları ve ilerleme takibi) ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Hedef seviyeler belirlendikten sonra, bu seviyelere ulaşılıp ulaşılmadığını ölçecek ölçütlerin belirlenmesi gerekir. Bu ölçütler, hem çalışanların gelişimini takip etmek hem de eğitim programının etkinliğini değerlendirmek için kullanılır.

5.1. Performans Değerlendirme

• Dil Becerileri: Çalışanların dört temel dil becerisindeki (konuşma, yazma, dinleme ve okuma) gelişimleri düzenli olarak değerlendirilmelidir. Bunun için farklı yöntemler kullanılabilir:
  • Sınavlar:
    • Yazılı sınavlar: Dilbilgisi, kelime bilgisi, okuduğunu anlama ve yazma becerilerini ölçmek için kullanılır.
    • Sözlü sınavlar: Konuşma akıcılığı, telaffuz, dilbilgisi ve kelime bilgisini kullanma becerilerini ölçmek için kullanılır.
  • Performans Görevleri: Çalışanlara, iş ortamında karşılaşabilecekleri durumlara benzer görevler verilerek, dil becerilerini nasıl kullandıkları gözlemlenebilir. Örneğin:
  • Bir müşteriyle İngilizce telefonda konuşma (müşteri hizmetleri rolü)
  • Bir ürünün İngilizce tanıtımını yapma (satış rolü)
  • Bir iş toplantısında İngilizce sunum yapma (yönetici rolü)
  • Bir iş e-postasını İngilizce yazma (tüm roller)
  • Bir teknik raporu İngilizce okuma ve özetleme (mühendis rolü)
  • Portfolyo Değerlendirmesi: Çalışanların İngilizce dil becerilerini gösteren çalışmalarından oluşan bir portfolyo oluşturulabilir. Bu portfolyo, yazılı metinler (e-postalar, raporlar), sunumlar, ses kayıtları (telefonda konuşma, toplantı kaydı) veya video kayıtları (sunum, rol yapma) içerebilir.
• İş Ortamında Uygulama: Çalışanların İngilizce dil becerilerini iş ortamında ne kadar etkili bir şekilde kullandıkları da değerlendirilmelidir. Bunun için:
  • Yöneticilerin ve iş arkadaşlarının geri bildirimleri alınabilir.
  • Çalışanların iş performansındaki değişiklikler (örneğin, satış rakamları, müşteri memnuniyeti, proje başarısı) izlenebilir.
  • Çalışanların öz değerlendirmeleri alınabilir.

5.2. Geri Bildirim ve İlerleme Takibi

• Düzenli Geri Bildirim: Çalışanlara, dil becerilerindeki ilerlemeleri hakkında düzenli olarak geri bildirim verilmelidir. Bu geri bildirim, hem güçlü yönlerini (örneğin, “Sunumunuz çok akıcı ve anlaşılırdı”) hem de geliştirilmesi gereken alanları (örneğin, “Dilbilgisi hatalarınızı azaltmaya odaklanmalısınız”) içermelidir. Geri bildirim, yapıcı ve motive edici olmalıdır.
• İlerleme Raporları: Çalışanların gelişimini izlemek için düzenli olarak ilerleme raporları hazırlanmalıdır. Bu raporlar, hem çalışanlara hem de yöneticilere eğitim programının etkinliği hakkında bilgi verir. Raporlar, aşağıdaki bilgileri içerebilir:
  • Çalışanın başlangıç seviyesi ve hedef seviyesi
  • Değerlendirme sonuçları (sınav puanları, performans değerlendirmeleri)
  • Güçlü yönler ve geliştirilmesi gereken alanlar
  • Hedef seviyeye ulaşma durumu (örneğin, “%80 tamamlandı”)
  • Öneriler (örneğin, “Daha fazla konuşma pratiği yapmalı”, “Kelime bilgisini geliştirmeli”)

Bir sonraki bölümde, Konuşarak Öğren’in kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyelere ulaşmada şirketlere nasıl yardımcı olduğunu ve sunduğu avantajları detaylı bir şekilde ele alacağız.

6. Konuşarak Öğren ile Kurumsal İngilizce Eğitimi: Hedeflerinize Ulaşmanın En Etkili Yolu

Bu bölümde, Konuşarak Öğren’in kurumsal İngilizce eğitimine yaklaşımını, sunduğu hizmetleri (yapay zeka destekli öğrenme, kişiselleştirilmiş eğitim, native eğitmenler, çevrimiçi ilerleme takibi) ve bu hizmetlerin şirketlerin hedef seviyelere ulaşmasına nasıl katkıda bulunduğunu ayrıntılı olarak açıklayacağız.

6.1. Konuşarak Öğren Hakkında

Konuşarak Öğren, Türkiye’nin önde gelen online İngilizce eğitim platformlarından biridir ve şirketlere özel, yapay zeka destekli İngilizce eğitim çözümleri sunar. Konuşarak Öğren’in temel amacı, şirketlerin çalışanlarının İngilizce iletişim becerilerini geliştirerek, iş performanslarını artırmalarına ve küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmelerine yardımcı olmaktır.

• AI Destekli Öğrenme: Konuşarak Öğren’in eğitim platformu, yapay zeka (AI) teknolojisini kullanarak, İngilizce öğrenme sürecini daha etkili, verimli ve kişiselleştirilmiş hale getirir. Yapay zeka, aşağıdaki alanlarda destek sağlar:
  • Kişiselleştirilmiş Öğrenme Yolları: Her çalışanın İngilizce seviyesine, öğrenme hızına, ilgi alanlarına ve hedeflerine göre özel bir öğrenme yolu oluşturur.
  • İnteraktif İçerikler: Çalışanların aktif katılımını sağlayan interaktif alıştırmalar, oyunlar ve simülasyonlar sunar.
  • Anında Geri Bildirim: Çalışanların hatalarını anında tespit eder ve doğru çözümleri sunar. Özellikle konuşma pratiği sırasında, telaffuz hatalarını belirler ve düzeltme önerileri verir.
  • Öğrenme Analizi: Çalışanların ilerlemesini detaylı bir şekilde takip eder ve güçlü/zayıf yönlerini belirler. Bu verilere dayanarak, eğitim programını sürekli olarak optimize eder.

6.2. Hedef Seviyelere Ulaşmada Konuşarak Öğren’in Avantajları

Konuşarak Öğren, kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyelere ulaşmada şirketlere aşağıdaki avantajları sunar:

• Kişiselleştirilmiş Eğitim:
  • Konuşarak Öğren eğitimleri, her çalışanın bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanır. Bu, çalışanların en verimli şekilde İngilizce öğrenmelerini ve hedeflerine daha hızlı ulaşmalarını sağlar.
  • Eğitim programı, çalışanın mevcut İngilizce seviyesi, öğrenme hızı, ilgi alanları (örneğin, iş İngilizcesi, teknik İngilizce, genel İngilizce) ve kariyer hedefleri dikkate alınarak hazırlanır.
  • Çalışan, kendi hızında ve kendi öğrenme stiline uygun bir şekilde ilerler.
• Native Eğitmenlerle Eğitim:
  • Konuşarak Öğren, sadece ana dili İngilizce olan, deneyimli ve pedagojik formasyona sahip eğitmenlerle çalışır.
  • Çalışanlar, İngilizceyi en doğru ve doğal şekilde, anadili İngilizce olan eğitmenlerden öğrenme fırsatı bulur. Bu, özellikle konuşma becerilerini geliştirmek için büyük bir avantajdır.
  • Eğitmenler, sadece dil öğretmekle kalmaz, aynı zamanda kültürel farklılıklar konusunda da bilgi ve deneyimlerini paylaşırlar.
• Esnek ve Erişilebilir Eğitim:
  • Konuşarak Öğren tamamen online bir platformdur. Çalışanlar, istedikleri zaman (7/24) ve istedikleri yerden (evden, ofisten, seyahatte) derslere katılabilirler.
  • Bu esneklik, özellikle yoğun iş temposuna sahip çalışanlar için büyük bir kolaylıktır.
• Çevrimiçi İlerleme Takibi:
  • Konuşarak Öğren, şirketlerin İK departmanları veya yöneticileri için detaylı bir raporlama ve takip sistemi sunar.
  • Bu sistem sayesinde, çalışanların eğitimdeki ilerlemesi, devam durumu, değerlendirme sonuçları (sınav puanları, performans görevleri) ve güçlü/zayıf yönleri kolayca takip edilebilir.
  • Bu veriler, eğitim programının etkinliğini değerlendirmek ve gerekirse iyileştirmeler yapmak için kullanılabilir.
• Özel Mentorluk:
  • Konuşarak Öğren, her öğrenciye özel bir mentor atar. Bu mentor, öğrencinin eğitim sürecini yakından takip eder, ona rehberlik eder, motivasyonunu yüksek tutar ve sorularını yanıtlar.
• %100 Başarı Garantisi:
  • Konuşarak Öğren, eğitimlerinin kalitesine o kadar güvenir ki, %100 başarı garantisi sunar. Eğer bir çalışan, düzenli olarak derslere katılmasına ve verilen ödevleri yapmasına rağmen, İngilizce seviyesinde herhangi bir gelişme kaydetmezse, ücreti iade edilir.

7. Sonuç: Hedef Seviyelerin Belirlenmesi, Başarının Anahtarıdır

Kurumsal İngilizce eğitiminde hedef seviyelerin ve ölçütlerin doğru bir şekilde belirlenmesi, başarılı bir eğitim programının ve şirketinizin küresel pazarlardaki başarısının temelini oluşturur. Şirketler, çalışanlarının mevcut İngilizce seviyelerini, iş rollerinin gerektirdiği becerileri ve şirketin stratejik hedeflerini dikkate alarak, gerçekçi, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı (SMART) hedefler belirlemelidirler.

Konuşarak Öğren gibi uzman kuruluşlarla işbirliği yaparak, şirketinizin ihtiyaçlarına özel eğitim programları oluşturabilir, çalışanlarınızın İngilizce becerilerini en üst düzeye çıkarabilir ve küresel rekabette öne geçebilirsiniz. Unutmayın, doğru belirlenmiş hedef seviyeler, etkili ölçütler ve kaliteli bir eğitim programı, şirketinizin ve çalışanlarınızın başarısına giden yolda atacağınız en önemli adımlardır.